Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Jön Türklük ve Kemalizm Kıskacında İttihadçılık (Geliştirilmiş Baskı)
%0 
45,00 TL
45,00 TL

Jön Türklük ve Kemalizm Kıskacında İttihadçılık (Geliştirilmiş Baskı)

Jön Türklük ve Kemalizm Kıskacında İttihadçılık (Geliştirilmiş Baskı)

%0 
45,00 TL
45,00 TL
%0 
45,00 TL
45,00 TL
Kazancınız:0,00

Tükendi

Gelince Haber Ver
Kitap Açıklaması

Birbirinden farklı ve çarpıcı tezlerin yer aldığı bu eserde İsmail Küçükkılınç gerçek Milli Mücadele'nin 1913-1918 arasında cereyan ettiğini 1919-1922 arasındaki Millî Mücadele'ninse gerçek mücadelenin bir devamı ya da tamamlayıcısı hükmünde olduğunu ifade etmektedir.Küçükkılınç'a göre bugün artık resmî tarihin Millî Mücadele tezi geçerliliğini büyük oranda yitirmiştir. Millî Mücadele'nin İttihadçı bir kadronun İttihadçı bir organizasyonu olduğu artık muhkem-i kaziye hükmündedir. Talat ve Enver Paşalar başta olmak üzere İttihadçı liderlerin harbin neticesinin belli olmasıyla yeni bir mücadelenin hazırlığına giriştiği pek çok yerde silah depoladığı Doğu'daki orduyu yeni mücadele için dizayn ettiği mahallî İttihadçı liderlerin zaten tetikte beklediği Karakol başta İstanbul ve Anadolu merkezli tüm kuruluşların İttihadçı karakterinin baskın olduğu yeteri kadar çalışılmışsa da Millî Mücadele'nin İttihadçı kadronun İttihadçı organizasyonu olduğu şeklindeki tespit resmin bütününü vermekten de uzaktır. Millî Mücadele her şeyden evvel milletin ve memleketin bekası mefkûresidir ve bunu temin eden de Balkan Harbi olmuştur. Balkan Harbi kadar İttihadçıların kanını donduran başka bir hadise zikredilemez. Çünkü hemen hepsinin doğup büyüdüğü ya da vazife yaptığı Osmanlı Devleti'nin Anadolu'daki birçok yerden önce vatan yaptığı nüfusunun mühim bir kısmını salt Müslümanların değil etnik Türklerin teşkil ettiği topraklar çok kısa sürede kaybedilmiştir. Osmanlı Devleti'ne rengini şeklini veren onu Rumeli-Balkan Devleti olarak gösteren bu toprakların kaybı bir faciaydı ancak oradaki nüfusun maruz kaldığı katliam ve tehcir harp mağlubiyetinin artık sadece toprak kaybına yol açmadığını aynı zamanda nüfusun da mahvına helakine yol açtığını da göstermiştir. İttihadçılar daha evvel hikâye şeklinde dinledikleri bu katliam ve tehcir hakikatini bizzat yaşayarak tecrübe ettiler. Artık geride çoğunun II. Meşrutiyet'in İlanı'na kadar görmeği Anadolu toprakları kalmıştı. Anadolu son ilticagâh son istinadgâhtı. Şayet burası da kaybedilirse artık yalnız toprak kaybedilmeyecek savaşlarla kırıla kırıla zaten çok az kalmış ve Anadolu'da toplanmış bir avuç Müslüman da yok edilecekti. İttihadçıların bütün mücadelesi hedefi beka kaygısını ve korkusunu izale idi. Onlar bunu başardılar. İşte gerçek budur.

Kitap Özellikleri
Basım Yılı2018
Baskı1
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat13,5 x 21
ISBN-109756587409
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı432
favorilerime ekle
Kitap Açıklaması

Birbirinden farklı ve çarpıcı tezlerin yer aldığı bu eserde İsmail Küçükkılınç gerçek Milli Mücadele'nin 1913-1918 arasında cereyan ettiğini 1919-1922 arasındaki Millî Mücadele'ninse gerçek mücadelenin bir devamı ya da tamamlayıcısı hükmünde olduğunu ifade etmektedir.Küçükkılınç'a göre bugün artık resmî tarihin Millî Mücadele tezi geçerliliğini büyük oranda yitirmiştir. Millî Mücadele'nin İttihadçı bir kadronun İttihadçı bir organizasyonu olduğu artık muhkem-i kaziye hükmündedir. Talat ve Enver Paşalar başta olmak üzere İttihadçı liderlerin harbin neticesinin belli olmasıyla yeni bir mücadelenin hazırlığına giriştiği pek çok yerde silah depoladığı Doğu'daki orduyu yeni mücadele için dizayn ettiği mahallî İttihadçı liderlerin zaten tetikte beklediği Karakol başta İstanbul ve Anadolu merkezli tüm kuruluşların İttihadçı karakterinin baskın olduğu yeteri kadar çalışılmışsa da Millî Mücadele'nin İttihadçı kadronun İttihadçı organizasyonu olduğu şeklindeki tespit resmin bütününü vermekten de uzaktır. Millî Mücadele her şeyden evvel milletin ve memleketin bekası mefkûresidir ve bunu temin eden de Balkan Harbi olmuştur. Balkan Harbi kadar İttihadçıların kanını donduran başka bir hadise zikredilemez. Çünkü hemen hepsinin doğup büyüdüğü ya da vazife yaptığı Osmanlı Devleti'nin Anadolu'daki birçok yerden önce vatan yaptığı nüfusunun mühim bir kısmını salt Müslümanların değil etnik Türklerin teşkil ettiği topraklar çok kısa sürede kaybedilmiştir. Osmanlı Devleti'ne rengini şeklini veren onu Rumeli-Balkan Devleti olarak gösteren bu toprakların kaybı bir faciaydı ancak oradaki nüfusun maruz kaldığı katliam ve tehcir harp mağlubiyetinin artık sadece toprak kaybına yol açmadığını aynı zamanda nüfusun da mahvına helakine yol açtığını da göstermiştir. İttihadçılar daha evvel hikâye şeklinde dinledikleri bu katliam ve tehcir hakikatini bizzat yaşayarak tecrübe ettiler. Artık geride çoğunun II. Meşrutiyet'in İlanı'na kadar görmeği Anadolu toprakları kalmıştı. Anadolu son ilticagâh son istinadgâhtı. Şayet burası da kaybedilirse artık yalnız toprak kaybedilmeyecek savaşlarla kırıla kırıla zaten çok az kalmış ve Anadolu'da toplanmış bir avuç Müslüman da yok edilecekti. İttihadçıların bütün mücadelesi hedefi beka kaygısını ve korkusunu izale idi. Onlar bunu başardılar. İşte gerçek budur.

Kitap Özellikleri
Basım Yılı2018
Baskı1
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat13,5 x 21
ISBN-109756587409
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı432
Benzer Ürünler
İnsanlığın Medeniyet Destanı
%30
195,00 TL
136,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 1
%33
240,00 TL
160,80 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Anahatlarıyla Dinler Tarihi
%33
235,00 TL
157,45 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Bizans Tarihi
%26
210,00 TL
155,40 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Devlet-i Aliyye IV
%34
260,00 TL
171,60 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Erzurum Fatihi Abdurrahman Gazi
%40
100,00 TL
60,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Kazım Karabekir ve İstihbarat
%24
70,00 TL
53,20 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.