Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş
%31 
80,00 TL
55,20 TL

Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş

Yorum Yap
Yorumlar (2)
5.0 Ortalama Puan
  • 5
    2
  • 4
    0
  • 3
    0
  • 2
    0
  • 1
    0

Kırdaki Zambak ve Gökteki Kuş

Yorum Yap
Yorumlar (2)
5.0 Ortalama Puan
  • 5
    2
  • 4
    0
  • 3
    0
  • 2
    0
  • 1
    0
%31 
80,00 TL
55,20 TL
Öne Çıkan Bilgiler
Üç Dini Sohbet
%31 
80,00 TL
55,20 TL
Kazancınız:24,80

Tükendi

Gelince Haber Ver
Kitap Açıklaması

Kierkegaard bu kısa lakin anlam ve mesaj yüklü eserinde İncil'deki Dağ Vaazını temel alarak insanın varoluşsal gerçeklerini ve koşullarını ince ve yer yer ironik bir dille mercek altına yatırıyor ve diğer eserlerinde olduğu gibi bunda da dini inanışı eleştirel düşünceye açıyor.
İnsanoğlu Kierkegaard'un "karşılaştırma huzursuzluğu" dediği şeyden muzdarip; hep olduğundan daha fazlasını istiyor komşunun bahçesindeki çimen ona hep daha yeşil görünüyor. Kuş gibi hür olma arzusu samimi bir arzu olabilir lakin bu arzu hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğine göre insanı endişe ve umutsuzluğa da sürükleyebiliyor.
Biz insan olarak hiçbir zaman bir kuş gibi kaygısız olamayız lakin bir kuşun "ah keşke insan olsaydım" dediğini de hiç duymamışızdır. İşte gökteki kuştan ve kırdaki zambaktan öğrenebileceğimiz ilk şey bu oluyor: bir şey dememek sükut etmek! Fazla lafın çenebazlığın endişeye götüren bir yol olduğunu söylüyor Kierkegaard.
Sonra kırdaki küçük bir zambak kendini başka bir şeyle veya diğer zambaklarla mukayese etmekle de uğraşmıyor. Onun öbürlerinden daha güzel olmak veya göze en güzel görüneceği başka bir yerde yetişmek veyahut kendini öbür zambaklara göre kanıtlamak tanımlamak gibi bir emeli yok.
Kuşla zambaktan öğrenebileceğimiz ikinci şey: zambağın itaatkârlığı! İnsan olarak kaderimize razı olmamız ve habire başkalarıyla meşgul olmamamız icap ediyor. Mütemadiyen belli bir yere doğru yolda olmamamız ve her şeyi sorguya tabi tutmamamız icap ediyor. Mütevazı olmayı öğrenmemiz icap ediyor.
Gökteki kuştan ve kırdaki zambaktan öğreneceğimiz son şey Kierkegaard'a göre dert ve endişelerimizin yükünü Tanrının omuzları üzerine yüklemek oluyor.
Yarın ne olacağını önceden kestirebilmemiz mümkün değil; dolayısıyla endişe etmek gayet abes oluyor. Tam burada ve tam şu anda yaşamamız laf söylemekten ziyade lafa kulak vermemiz kendimizi başkalarıyla mukayese etmeyi bırakmamız ve son fakat aynı derecede önemli sevince kendimizi bilfiil kaptırmamız icap ediyor.

Kitap Özellikleri
Barkod9786057768155
Basım Yılı2020
Baskı1
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat13,5 x 21,5
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı56
YazarSoren Kierkegaard
ÇevirmenNur Beier
favorilerime ekle
Kitap Açıklaması

Kierkegaard bu kısa lakin anlam ve mesaj yüklü eserinde İncil'deki Dağ Vaazını temel alarak insanın varoluşsal gerçeklerini ve koşullarını ince ve yer yer ironik bir dille mercek altına yatırıyor ve diğer eserlerinde olduğu gibi bunda da dini inanışı eleştirel düşünceye açıyor.
İnsanoğlu Kierkegaard'un "karşılaştırma huzursuzluğu" dediği şeyden muzdarip; hep olduğundan daha fazlasını istiyor komşunun bahçesindeki çimen ona hep daha yeşil görünüyor. Kuş gibi hür olma arzusu samimi bir arzu olabilir lakin bu arzu hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğine göre insanı endişe ve umutsuzluğa da sürükleyebiliyor.
Biz insan olarak hiçbir zaman bir kuş gibi kaygısız olamayız lakin bir kuşun "ah keşke insan olsaydım" dediğini de hiç duymamışızdır. İşte gökteki kuştan ve kırdaki zambaktan öğrenebileceğimiz ilk şey bu oluyor: bir şey dememek sükut etmek! Fazla lafın çenebazlığın endişeye götüren bir yol olduğunu söylüyor Kierkegaard.
Sonra kırdaki küçük bir zambak kendini başka bir şeyle veya diğer zambaklarla mukayese etmekle de uğraşmıyor. Onun öbürlerinden daha güzel olmak veya göze en güzel görüneceği başka bir yerde yetişmek veyahut kendini öbür zambaklara göre kanıtlamak tanımlamak gibi bir emeli yok.
Kuşla zambaktan öğrenebileceğimiz ikinci şey: zambağın itaatkârlığı! İnsan olarak kaderimize razı olmamız ve habire başkalarıyla meşgul olmamamız icap ediyor. Mütemadiyen belli bir yere doğru yolda olmamamız ve her şeyi sorguya tabi tutmamamız icap ediyor. Mütevazı olmayı öğrenmemiz icap ediyor.
Gökteki kuştan ve kırdaki zambaktan öğreneceğimiz son şey Kierkegaard'a göre dert ve endişelerimizin yükünü Tanrının omuzları üzerine yüklemek oluyor.
Yarın ne olacağını önceden kestirebilmemiz mümkün değil; dolayısıyla endişe etmek gayet abes oluyor. Tam burada ve tam şu anda yaşamamız laf söylemekten ziyade lafa kulak vermemiz kendimizi başkalarıyla mukayese etmeyi bırakmamız ve son fakat aynı derecede önemli sevince kendimizi bilfiil kaptırmamız icap ediyor.

Kitap Özellikleri
Barkod9786057768155
Basım Yılı2020
Baskı1
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat13,5 x 21,5
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı56
YazarSoren Kierkegaard
ÇevirmenNur Beier
Benzer Ürünler
Felsefeye Giriş
%15
284,00 TL
241,40 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine
%26
123,00 TL
91,02 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Kategoriler
%31
90,00 TL
62,10 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Fenomenoloji: İlk Temeller
%26
132,00 TL
97,68 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Varoluşçuluk-Fenomenoloji-Ontoloji
%26
204,00 TL
150,96 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Fenomenolojik Hareket
%31
650,00 TL
448,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Hukuk Felsefesi
%36
100,00 TL
64,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Kant'ın Hukuk Felsefesi
%24
310,00 TL
235,60 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.