Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Bir Ses Böler Geceyi - Çıplak Ayaklıydı Gece (iki Kitap Birden - Midi Boy)
%26 
119,90 TL
88,73 TL

Bir Ses Böler Geceyi - Çıplak Ayaklıydı Gece (iki Kitap Birden - Midi Boy)

Bir Ses Böler Geceyi - Çıplak Ayaklıydı Gece (iki Kitap Birden - Midi Boy)

%26 
119,90 TL
88,73 TL
%26 
119,90 TL
88,73 TL
Kazancınız:31,17

Tükendi

Gelince Haber Ver
Kitap Açıklaması

Dolunayın ışığında bir köy mezarlığı... Mezarlığın duvarına çarpan bir cip. Gecenin karanlığında uçuşan düşler. Issız köyün ortasında kocaman bir cem evi. Konuğunu yitirmiş bir mezar. Cem töreninde arınmayı bekleyen bir ölü. Bu olanların sessiz tanığı bir araştırma görevlisi. Yıkılan idealleriyle sürüp giden yaşamı arasında sıkışıp kalmış bir adam. Alevi inancına farklı bir bakış. Mistik bir gerilim romanı...
"Gözüne kestirdiği dal parçasını çekerken çalılığın arkasında bir karartı fark etti. Feneri oraya doğru tuttu. Yanılmamıştı az ilerde yeşil renkli bir mezar taşı mahzun bir edayla onu süzüyordu. Bu defa korkmadı hatta içinde 'Bu mezar neden mezarlığın dışında?' diye merak bile uyandı. Bir-iki adım daha yaklaştı. Ama bu mezar bozulmuştu iki yanında toprak birikintileri yığılıydı. Yeni bir ürperti dalgası sardı bedenini. Mezarın içini görmemesine karşın upuzun yatan ölünün yer yer etleri dökülmüş yüzü geldi gözlerinin önüne. Öte yandan aklı hâlâ mantıklı bir açıklamanın peşindeydi. Belki de bu mezar henüz ölmemiş biri için kazılmıştı. Neden olmasın? insanların ölmeden önce de mezarlarını hazırladıklarını biliyordu; iyi de kazmakla hazırlamak arasında büyük fark vardı. Belki yeri alınır hazırlıklar yapılırdı ama ölmeden mezar kazdırılır mıydı? Belki de bu mezarı aç kalmış vahşi bir hayvan açmıştı. Eğer öyleyse mezardaki ölüyü paramparça etmiş demekti. Doğrusu böyle bir görüntüyle karşılaşmak istemezdi. Yine de merakı ağır bastı; cesaretini toplayıp el fenerini mezarın içine doğrulttu. Mezar gerçekten de boştu."   ****
Ülkenin en kararlı en özverili en iyimser çocukları. Sert acımasız zalim günler. Zor günlere inat gülümsemelerini korumaya çalışan gençler. Kahramanlıklar ihanetler acılar ve aşklarla dolu romantik bir yaşam. Demokrasi ateşini diktatörlüğün en karardık döneminde yakmaya çalışanların serüveni. 12 Eylül darbesine direnen insanların gerçek yaşamlarından çarpıcı öyküler."Büyük bir çatışma çıkmıştı kentte. Biz insanlar çiçekler karıncalar kuşlar balıklar ve yıldızlar öldürülmesin diye sokaklara renk renk yazılar yazıyor duvarlara afişler asıyorduk. Hepimiz gençtik; yaşlı olanlarımız da vardı aramızda ama hepimiz gençtik. Onlar insanları çiçekleri karıncaları kuşları balıkları ve yıldızları öldürmek için çıkmışlardı sokağa. Hepsi yaşlıydı; genç olanları da vardı aralarında ama hepsi yaşlıydı. Ve hepsi silahlıydı. Çeşit çeşit sustalılardan otomatik tabancalara kadar bir iyice kuşanmışlardı silahlarını. Bir köşe başında bekliyorlardı bizi. Bekledikleri yerde karşılaştık. Belki daha elverişli bir köşe başı ve daha uygun bir zaman bulunabilirdi ama bu karşılaşma kaçınılmazdı. Çatışma uzun sürdü. Karanlık bir dönemin bitişinden karanlık bir dönemin başlangıcına kadar. Yenilmiştik. Yenileceğimiz belli değildi ama çok da şaşırmadık. Şimdi kaçıyorduk işte. Yakalanmamak için yeniden dövüşebilmek için kaçıyorduk. Belki de bastığımız bu ham toprak İstanbul'un karanlık suskun sokaklarıydı. Bırakıp geride karımızı çocuğumuzu basılacak evimizi terk ediyorduk..."

Kitap Özellikleri
Basım Yılı2018
Baskı4
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat11 x 18
ISBN-106051851631
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı308
favorilerime ekle
Kitap Açıklaması

Dolunayın ışığında bir köy mezarlığı... Mezarlığın duvarına çarpan bir cip. Gecenin karanlığında uçuşan düşler. Issız köyün ortasında kocaman bir cem evi. Konuğunu yitirmiş bir mezar. Cem töreninde arınmayı bekleyen bir ölü. Bu olanların sessiz tanığı bir araştırma görevlisi. Yıkılan idealleriyle sürüp giden yaşamı arasında sıkışıp kalmış bir adam. Alevi inancına farklı bir bakış. Mistik bir gerilim romanı...
"Gözüne kestirdiği dal parçasını çekerken çalılığın arkasında bir karartı fark etti. Feneri oraya doğru tuttu. Yanılmamıştı az ilerde yeşil renkli bir mezar taşı mahzun bir edayla onu süzüyordu. Bu defa korkmadı hatta içinde 'Bu mezar neden mezarlığın dışında?' diye merak bile uyandı. Bir-iki adım daha yaklaştı. Ama bu mezar bozulmuştu iki yanında toprak birikintileri yığılıydı. Yeni bir ürperti dalgası sardı bedenini. Mezarın içini görmemesine karşın upuzun yatan ölünün yer yer etleri dökülmüş yüzü geldi gözlerinin önüne. Öte yandan aklı hâlâ mantıklı bir açıklamanın peşindeydi. Belki de bu mezar henüz ölmemiş biri için kazılmıştı. Neden olmasın? insanların ölmeden önce de mezarlarını hazırladıklarını biliyordu; iyi de kazmakla hazırlamak arasında büyük fark vardı. Belki yeri alınır hazırlıklar yapılırdı ama ölmeden mezar kazdırılır mıydı? Belki de bu mezarı aç kalmış vahşi bir hayvan açmıştı. Eğer öyleyse mezardaki ölüyü paramparça etmiş demekti. Doğrusu böyle bir görüntüyle karşılaşmak istemezdi. Yine de merakı ağır bastı; cesaretini toplayıp el fenerini mezarın içine doğrulttu. Mezar gerçekten de boştu."   ****
Ülkenin en kararlı en özverili en iyimser çocukları. Sert acımasız zalim günler. Zor günlere inat gülümsemelerini korumaya çalışan gençler. Kahramanlıklar ihanetler acılar ve aşklarla dolu romantik bir yaşam. Demokrasi ateşini diktatörlüğün en karardık döneminde yakmaya çalışanların serüveni. 12 Eylül darbesine direnen insanların gerçek yaşamlarından çarpıcı öyküler."Büyük bir çatışma çıkmıştı kentte. Biz insanlar çiçekler karıncalar kuşlar balıklar ve yıldızlar öldürülmesin diye sokaklara renk renk yazılar yazıyor duvarlara afişler asıyorduk. Hepimiz gençtik; yaşlı olanlarımız da vardı aramızda ama hepimiz gençtik. Onlar insanları çiçekleri karıncaları kuşları balıkları ve yıldızları öldürmek için çıkmışlardı sokağa. Hepsi yaşlıydı; genç olanları da vardı aralarında ama hepsi yaşlıydı. Ve hepsi silahlıydı. Çeşit çeşit sustalılardan otomatik tabancalara kadar bir iyice kuşanmışlardı silahlarını. Bir köşe başında bekliyorlardı bizi. Bekledikleri yerde karşılaştık. Belki daha elverişli bir köşe başı ve daha uygun bir zaman bulunabilirdi ama bu karşılaşma kaçınılmazdı. Çatışma uzun sürdü. Karanlık bir dönemin bitişinden karanlık bir dönemin başlangıcına kadar. Yenilmiştik. Yenileceğimiz belli değildi ama çok da şaşırmadık. Şimdi kaçıyorduk işte. Yakalanmamak için yeniden dövüşebilmek için kaçıyorduk. Belki de bastığımız bu ham toprak İstanbul'un karanlık suskun sokaklarıydı. Bırakıp geride karımızı çocuğumuzu basılacak evimizi terk ediyorduk..."

Kitap Özellikleri
Basım Yılı2018
Baskı4
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat11 x 18
ISBN-106051851631
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı308
Benzer Ürünler
Kudüs Nasıl Düştü?
%46
225,00 TL
121,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Arayış
%30
170,00 TL
119,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Cihad İlmihali
%46
100,00 TL
54,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Nar Ağacı
%30
340,00 TL
238,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
A'dan Z'ye İnka
%24
260,00 TL
197,60 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Ateş-i Suzan
%34
180,00 TL
118,80 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Eylem Arasıdır Aşk
%24
210,00 TL
159,60 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Cinai Tuhaflıklar
%16
200,00 TL
168,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Eski Dostum Kertenkele
%26
100,00 TL
74,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.