Eskişehir İlimizin 2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesiyle Kültür Konseyi olarak Valilik makâmı ile temasa geçilecek ve varılan mutabakat üzerine "Dünya Uygarlığı İçinde Türk Uygarlığı -Dil ve Tarih Meseleleri Kurultayı" tertiplenecekti. Böylece Türk Dünyasının çeşitli ülke ve yörelerinden davet edilen ilim insanlarıyla "Dil ve Tarih" bölümleri kendi içlerinde olmak üzere 2016 yılına kadar uzanan müteaddit toplantılar yapıldı. Bu süreçte çoğunluğu Türklüğün anayurdu olarak kabul edilen Orta Asya'dan gelen bilim insanları yaptıkları konuşmalarda ağırlıklı olarak Türkiye Türkçesinin tüm Türk topluluklarının ortak dili hüviyeti kazanması konusundaki düşüncelerini dile getirdiler. Zamanla yarışarak da olsa bir araya gelen dil konusundaki uzmanlar dil ve daha da önemlisi gönül bir başka deyişle ruh beraberliğini yansıtacak bir adım olarak Türkiye Türkçesinde bulunan her Atasözüne karşılık uygun düşen Azerbaycan Kırgızistan Kırım Tataristan Kazakistan Özbekistan ve Türkmenistan Atasözlerini ortak bir çalışma ile kayıt altına alınmasına karar verdiler. Böylece uzun süren çalışmalar sonucunda üyeler kendi yöre ve kullanımlarından derledikleri Atasözlerini büyük bir titizlikle bir araya getirerek elinizdeki çalışmanın şekillenmesini sağladılar. Benzerlikleriyle Türk Dünyasında Atasözleri kitabı Atasözlerimizin yaygın bir şekilde daha derinden araştırılmasını sürdürmek amacıyla yapılmıştır ve konusunda öncelik taşımaktadır. Bu çalışmada toplamda 2.667 Atasözümüze karşılık Türk Dünyasının altı topluluğunda 12.447 benzer ve aynılık taşıyan Atasözü belirlenmiştir. Çalışmada dikkat edilen hususlardan biri ülkelerin kullandıkları harflere riayetteki hassasiyettir. Esas itibariyle bu kitap gösterecektir ki Türk Dünyası aynı yürek çarpıntısı aynı gelenek ve görenekten nefes almaktadır. Türk Dünyasının ortak kökünü ve dil birliğini ortaya koyan bu çalışmanın birlik ve beraberlik yolunda; istenilen ve beklenen yeni kaynaşmalara yeni bakış açılarına yol açması en büyük dileğimizdir.