Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Bize Ulaşın
×
Dikkat!

Teslimat bölgelerinde kargonuzu kendiniz gidip almalısınız. Sitenin altında teslimat noktaları mevcuttur.

Okuyucu hizmetleri - Bizimle iletişime geçin Bir mesaj gönder

Siparişiniz ile ilgili bir açıklama yazmak isterseniz, lütfen aşağıdaki alanı kullanın:

Sec Code
Vahib Ümmî'nin Şiirlerinde Kur'an-I Kerîm Ve Hadîs-İ Şerîflerin Kullanımı
%26 
350,00 TL
259,00 TL

Vahib Ümmî'nin Şiirlerinde Kur'an-I Kerîm Ve Hadîs-İ Şerîflerin Kullanımı

Vahib Ümmî'nin Şiirlerinde Kur'an-I Kerîm Ve Hadîs-İ Şerîflerin Kullanımı

%26 
350,00 TL
259,00 TL
%26 
350,00 TL
259,00 TL

Tükendi

Gelince Haber Ver
Genellikle 5-7 gün içinde kargoya verilir.
Bu ürün stoklu değildir. Üreticiden istenir ve bize ulaştıktan sonra kargoya verilir. Kargoya verme süresi tatil günlerini kapsamaz.
Kitap Açıklaması


Türklerin İslâmiyet'i kabulünden sonra edebiyat geleneğimiz bu dinin tesîriyle hem muhtevâ hem de şekil ve nevîler bakımından yeni bir istikâmete girmiştir. Karahanlı Devleti döneminde ilk numûnelerini vermeye başlayan ve adına "Türk İslâm Edebiyatı" dediğimiz bu sahanın en önemli beslenme kaynaklarının başında; İslâm dini, Kur'ân-ı Kerîm, Hz. Muhammed ve O'nun hadîs-i şerîfleri gelir. Daha öncesinde yaygın olarak sözlü edebiyata sahip olan Türkler, İslâm dininin kabulünden sanra yazılı edebiyatta da önemli eserler meydana getirmişlerdir. Türkler için Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîfler, hayatın her alanında kılavuz kabul edilmiş, inşâ edilen medeniyet eserleri için de ilhâm kaynakları olmuştur. Edip ve şairlerimiz kaleme aldıkları manzûm-mensûr eserlerde, Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîfleri temel kaynak olarak kabul etmiş, bu keremle eserlerini yazmışlardır. 
İslâm dini tesîriyle eserleri kaleme alan Türk şairler için şiir yalnızca bir sanat veya ifade biçimi değil, aynı zamanda tefekkür ve irşâd vasıtasıdır. Bu minvalde dinî edebiyatımız âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden hem bir ilhâm kaynağı hem de mânâyı derinleştiren birer referans olarak istifâde etmiştir. Sanatkârlarımız, kelamın en mukaddesi olan Kur'ân'dan ve hakikatin öncücü Hz. Peygamber'in hikmeti olan hadîs-i şerîflerden aldıkları feyizle, sözün hem zahirinde hem de bâtınında bir hakikat arayışına yönelmişlerdir. Türk İslâm Edebiyatı sahasında meydana getirilen eserlerde âyet ve hadîslere yapılan iktibâs ve Kur'ânî telmihler mühim bir yer tutar. Âyet ve hadîslere iktibâs ve Kur'ânî telmihler yoluyla yapılan atıflar manzûmeleri zenginleştirmiş, eserlere ilâhî derinlikler kazandırmıştır. Şiirlerinde âyet ve hadîslere sıkça mürâcaat edenlerden biri de XVI. Yüzyılda Antalya Elmalı'da yaşamış mutasavvıf şairlerimizden Vâhib Ümmî'dir.
Halvetiyye tarîkatının Ahmediyye kolunun kurucusu Yiğitbaşı Ahmed Marmaravî'den tasavvufî tedrîsatını almış bir sûfîdir. Yiğitbaşı Ahmed Marmaravî'den Vâhib Ümmî'ye geçen Halvetiyye silsilesi, sırasıyla Eroğlu Nûri (v. 1012/1603), Ümmî Sinân (v. 1067/1657) ve Niyâzî Misrî (v. 1105/1694) şeklinde devam etmiştir. Vâhib Ümmî, Türk tasavvuf edebiyatı tarihinde Yûnus Emre ekolünün muakkibi kabul edilen mutasavvıf şairlerimizden biridir. Türkçenin gücünü ve temsil ettiği tasavvuf düşüncesinin prensiplerini, hece ve aruzla yazdığı ilâhîlerinde sade ve anlaşılır bir üslup ile kendi dönemine taşımıştır. Şair, Türk diline karşı son derece duyarlı davranmış ve manzûmelerinde sehl-i mümteni kabul edilebilecek bir söyleyiş yakalamıştır. Dîvân-ı İlâhiyât'ına bakıldığında ondaki Yûnus Emre tesîrini bariz bir şekilde görmek mümkündür. Dîvân-ı İlâhiyât'ında İslâmî kültürün inceliklerini işlemiş Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîfleri temel kaynak olarak kullanmıştır. Öyle ki, âyet, hadîs iktibâsı ve Kur'ânî telmih içermeyen tek bir manzûmesi bile yok gibidir. Bu mânâda Vâhib Ümmî'nin Dîvân-ı İlâhiyât'ı baştan sona âyet ve hadîslerden teşekkül etmiş denilebilir.
Bu çalışmada, Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîfler esas alınarak Vâhib Ümmî'nin şiirlerindeki âyet, hadîs iktibâsları ve Kur'ânî telmihler incelenmiştir. Araştırmamıza konu olan "Vâhib Ümmî'nin Şiirlerinde Kur'ân-ı Kerîm ve Hadîs-i Şerîflerin Kullanımı" başlığı altındaki çalışmamıza Mustafa Tatcı ve Ahmet Ökge tarafından hazırlanan Elmalılı Vâhib Ümmî Halvetî, Dîvân-ı İlâhiyât adlı tenkitli metin esas alınmıştır. Çalışmamızda, Dîvân-ı İlâhiyât'ta yer alan şiirler tek tek incelenmiş, burada yer alan âyet ve hadîsler bir tasnife tabi tutularak çalışmanın yapısı oluşturulmuştur. Kitabımız giriş, beş bölüm, sonuç ve kaynakçadan meydana gelmektedir.
Giriş bölümünde, Vâhib Ümmî'nin hayatı, mürşidi, tarîkatı, tesîrleri, müridleri, tasavvufî ve edebî kimliği hakkında bilgi verilmiş ve yegâne eseri Dîvân-ı İlâhiyât'tı tanıtılmıştır. Türk İslâm Edebiyatı'nın teşekkülü hakkında bilgi aktarılmış, Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîflerin bu edebiyata nasıl kaynaklık ettiği üzerinde durulmuş ve bu konu çerçevesinde zuhûr eden edebî nevîlere değinilmiştir. Edip ve şairlerin, Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîflerden referansla istifâde ettikleri iktibâs ve telmih sanatları hakkında malûmat verilmiştir.
Birinci bölümde Dîvân-ı İlâhiyât'ta yer alan lafzî âyet iktibâsları ele alınmıştır. Vâhib Ümmî tarafından lafzen zikredilen tüm âyetler tespit edilmiştir. İktibâs edilen bu âyetlerin önce Arapça şekli verilmiş, altında ise mealleri yazılmıştır. Daha sonra şairin bu iktibâsları kullanma sıklığı ve biçimi hakkında bilgi verilmiştir. Devamında Dîvân'da geçen lafzî âyet iktibâslarına örnekler verilerek açıklamaları yapılmıştır. Örnekler, Kur'ân-ı Kerîm'deki sûre ve âyet numaralarına göre oluşturulmuştur.
İkinci bölümde Dîvân-ı İlâhiyât'ta yer alan manevî âyet iktibâsları ele alınmıştır. Metindeki manzûmelerden hareketle şairin manen aktardığı âyetler tespit edilmiş ve bir tasnife tabi tutulmuştur. Telmih ile arasında çok ince bir nüans bulunan manevî âyet iktibâslarını bu türden ayırt edebilmek için, bildiğimizden emin olduğumuz ve en az iki kelime ile âyete atıfta bulunulmuş örnekler üzerinden bu kategori oluşturulmuştur. Burada yine âyetlerin önce Arapça şekli verilmiş, altında ise mealleri yazılmıştır. İktibâs edilen âyetler, verilen şiir örnekleri üzerinden incelenmiştir. İkinci bölümde, Allah'ın sıfatları, esmâ-i hüsnâları, peygamberler, melekler, kutsal kitaplar ve diğer dinî unsurlar gibi hususlar alt başlıklar altında verilmiştir. 
Üçüncü bölümde Dîvân-ı İlâhiyât'ta yer alan Kur'ânî telmihler konusu ele alınmıştır. Kur'ânî telmih dememizin sebebi geniş bir yelpazede etkinlik gösteren telmih sanatının yalnızca Kur'ân-ı Kerîm ile sınırlı tutmamızdan ileri gelir. Manevî âyet iktibâsları ile arasında ince bir çizgi olan telmihe bu mânâda dikkat edilmiş; ima, hatırlatma ve anımsatma gibi kıstaslara bakılmıştır. Kur'ânî telmihler başlığı altında; peygamberler, melekler ve diğer dinî unsurlar gibi konular alt başlıklar altında verilmiştir.
Dördüncü bölümde Vâhib Ümmî'nin gözüyle Kur'ân'nın ehemmiyeti konusu ele alınmıştır. Vâhib Ümmî'nin Kur'ân-ı Kerîm'e olan sevgi ve bağlılığını ifade eden manzûmeler bu bölüm altında incelenmiştir. Alt başlıklarında ise, Kur'ân'ın sırrı, insanlara yoldaş olması, dertlere derman oluşu, insanlara rehber olması, aklı emretmesi, nefsi terbiye etmesi vb. konular işlenmiştir. Ele alınan konular örnekler üzerinden gösterilmiştir.
Beşinci bölümde ise hadîs iktibâsları konusu ele alınmıştır. Tüm hadîslerin müstakil bir kitap halinde olmayışı, sayıca binlerle ifade edilecek yekûnde olması ve aynı zamanda hadîs ilmi için derin bir müktesebatın gerekliliği, bu alanla ilgili çalışmayı meşakatli kılmıştır. Yine de dinî kaynaklarımızda ve kültürümüze yansıyan şekliyle, tespit edebildiğimiz hadîsleri bu başlık altında inceledik. Çalışmamızda yer alan az sayıdaki hadîslerin kaynakları belirtilmiş, manzûmelerde yer alan hadîsler örnekler üzerinden incelenmiştir.

Kitap Özellikleri''''''''
Barkod9786255527332
Basım Yılı2025
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat16 x 24
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı184
favorilerime ekle
Kitap Açıklaması


Türklerin İslâmiyet'i kabulünden sonra edebiyat geleneğimiz bu dinin tesîriyle hem muhtevâ hem de şekil ve nevîler bakımından yeni bir istikâmete girmiştir. Karahanlı Devleti döneminde ilk numûnelerini vermeye başlayan ve adına "Türk İslâm Edebiyatı" dediğimiz bu sahanın en önemli beslenme kaynaklarının başında; İslâm dini, Kur'ân-ı Kerîm, Hz. Muhammed ve O'nun hadîs-i şerîfleri gelir. Daha öncesinde yaygın olarak sözlü edebiyata sahip olan Türkler, İslâm dininin kabulünden sanra yazılı edebiyatta da önemli eserler meydana getirmişlerdir. Türkler için Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîfler, hayatın her alanında kılavuz kabul edilmiş, inşâ edilen medeniyet eserleri için de ilhâm kaynakları olmuştur. Edip ve şairlerimiz kaleme aldıkları manzûm-mensûr eserlerde, Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîfleri temel kaynak olarak kabul etmiş, bu keremle eserlerini yazmışlardır. 
İslâm dini tesîriyle eserleri kaleme alan Türk şairler için şiir yalnızca bir sanat veya ifade biçimi değil, aynı zamanda tefekkür ve irşâd vasıtasıdır. Bu minvalde dinî edebiyatımız âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden hem bir ilhâm kaynağı hem de mânâyı derinleştiren birer referans olarak istifâde etmiştir. Sanatkârlarımız, kelamın en mukaddesi olan Kur'ân'dan ve hakikatin öncücü Hz. Peygamber'in hikmeti olan hadîs-i şerîflerden aldıkları feyizle, sözün hem zahirinde hem de bâtınında bir hakikat arayışına yönelmişlerdir. Türk İslâm Edebiyatı sahasında meydana getirilen eserlerde âyet ve hadîslere yapılan iktibâs ve Kur'ânî telmihler mühim bir yer tutar. Âyet ve hadîslere iktibâs ve Kur'ânî telmihler yoluyla yapılan atıflar manzûmeleri zenginleştirmiş, eserlere ilâhî derinlikler kazandırmıştır. Şiirlerinde âyet ve hadîslere sıkça mürâcaat edenlerden biri de XVI. Yüzyılda Antalya Elmalı'da yaşamış mutasavvıf şairlerimizden Vâhib Ümmî'dir.
Halvetiyye tarîkatının Ahmediyye kolunun kurucusu Yiğitbaşı Ahmed Marmaravî'den tasavvufî tedrîsatını almış bir sûfîdir. Yiğitbaşı Ahmed Marmaravî'den Vâhib Ümmî'ye geçen Halvetiyye silsilesi, sırasıyla Eroğlu Nûri (v. 1012/1603), Ümmî Sinân (v. 1067/1657) ve Niyâzî Misrî (v. 1105/1694) şeklinde devam etmiştir. Vâhib Ümmî, Türk tasavvuf edebiyatı tarihinde Yûnus Emre ekolünün muakkibi kabul edilen mutasavvıf şairlerimizden biridir. Türkçenin gücünü ve temsil ettiği tasavvuf düşüncesinin prensiplerini, hece ve aruzla yazdığı ilâhîlerinde sade ve anlaşılır bir üslup ile kendi dönemine taşımıştır. Şair, Türk diline karşı son derece duyarlı davranmış ve manzûmelerinde sehl-i mümteni kabul edilebilecek bir söyleyiş yakalamıştır. Dîvân-ı İlâhiyât'ına bakıldığında ondaki Yûnus Emre tesîrini bariz bir şekilde görmek mümkündür. Dîvân-ı İlâhiyât'ında İslâmî kültürün inceliklerini işlemiş Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîfleri temel kaynak olarak kullanmıştır. Öyle ki, âyet, hadîs iktibâsı ve Kur'ânî telmih içermeyen tek bir manzûmesi bile yok gibidir. Bu mânâda Vâhib Ümmî'nin Dîvân-ı İlâhiyât'ı baştan sona âyet ve hadîslerden teşekkül etmiş denilebilir.
Bu çalışmada, Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîfler esas alınarak Vâhib Ümmî'nin şiirlerindeki âyet, hadîs iktibâsları ve Kur'ânî telmihler incelenmiştir. Araştırmamıza konu olan "Vâhib Ümmî'nin Şiirlerinde Kur'ân-ı Kerîm ve Hadîs-i Şerîflerin Kullanımı" başlığı altındaki çalışmamıza Mustafa Tatcı ve Ahmet Ökge tarafından hazırlanan Elmalılı Vâhib Ümmî Halvetî, Dîvân-ı İlâhiyât adlı tenkitli metin esas alınmıştır. Çalışmamızda, Dîvân-ı İlâhiyât'ta yer alan şiirler tek tek incelenmiş, burada yer alan âyet ve hadîsler bir tasnife tabi tutularak çalışmanın yapısı oluşturulmuştur. Kitabımız giriş, beş bölüm, sonuç ve kaynakçadan meydana gelmektedir.
Giriş bölümünde, Vâhib Ümmî'nin hayatı, mürşidi, tarîkatı, tesîrleri, müridleri, tasavvufî ve edebî kimliği hakkında bilgi verilmiş ve yegâne eseri Dîvân-ı İlâhiyât'tı tanıtılmıştır. Türk İslâm Edebiyatı'nın teşekkülü hakkında bilgi aktarılmış, Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîflerin bu edebiyata nasıl kaynaklık ettiği üzerinde durulmuş ve bu konu çerçevesinde zuhûr eden edebî nevîlere değinilmiştir. Edip ve şairlerin, Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîflerden referansla istifâde ettikleri iktibâs ve telmih sanatları hakkında malûmat verilmiştir.
Birinci bölümde Dîvân-ı İlâhiyât'ta yer alan lafzî âyet iktibâsları ele alınmıştır. Vâhib Ümmî tarafından lafzen zikredilen tüm âyetler tespit edilmiştir. İktibâs edilen bu âyetlerin önce Arapça şekli verilmiş, altında ise mealleri yazılmıştır. Daha sonra şairin bu iktibâsları kullanma sıklığı ve biçimi hakkında bilgi verilmiştir. Devamında Dîvân'da geçen lafzî âyet iktibâslarına örnekler verilerek açıklamaları yapılmıştır. Örnekler, Kur'ân-ı Kerîm'deki sûre ve âyet numaralarına göre oluşturulmuştur.
İkinci bölümde Dîvân-ı İlâhiyât'ta yer alan manevî âyet iktibâsları ele alınmıştır. Metindeki manzûmelerden hareketle şairin manen aktardığı âyetler tespit edilmiş ve bir tasnife tabi tutulmuştur. Telmih ile arasında çok ince bir nüans bulunan manevî âyet iktibâslarını bu türden ayırt edebilmek için, bildiğimizden emin olduğumuz ve en az iki kelime ile âyete atıfta bulunulmuş örnekler üzerinden bu kategori oluşturulmuştur. Burada yine âyetlerin önce Arapça şekli verilmiş, altında ise mealleri yazılmıştır. İktibâs edilen âyetler, verilen şiir örnekleri üzerinden incelenmiştir. İkinci bölümde, Allah'ın sıfatları, esmâ-i hüsnâları, peygamberler, melekler, kutsal kitaplar ve diğer dinî unsurlar gibi hususlar alt başlıklar altında verilmiştir. 
Üçüncü bölümde Dîvân-ı İlâhiyât'ta yer alan Kur'ânî telmihler konusu ele alınmıştır. Kur'ânî telmih dememizin sebebi geniş bir yelpazede etkinlik gösteren telmih sanatının yalnızca Kur'ân-ı Kerîm ile sınırlı tutmamızdan ileri gelir. Manevî âyet iktibâsları ile arasında ince bir çizgi olan telmihe bu mânâda dikkat edilmiş; ima, hatırlatma ve anımsatma gibi kıstaslara bakılmıştır. Kur'ânî telmihler başlığı altında; peygamberler, melekler ve diğer dinî unsurlar gibi konular alt başlıklar altında verilmiştir.
Dördüncü bölümde Vâhib Ümmî'nin gözüyle Kur'ân'nın ehemmiyeti konusu ele alınmıştır. Vâhib Ümmî'nin Kur'ân-ı Kerîm'e olan sevgi ve bağlılığını ifade eden manzûmeler bu bölüm altında incelenmiştir. Alt başlıklarında ise, Kur'ân'ın sırrı, insanlara yoldaş olması, dertlere derman oluşu, insanlara rehber olması, aklı emretmesi, nefsi terbiye etmesi vb. konular işlenmiştir. Ele alınan konular örnekler üzerinden gösterilmiştir.
Beşinci bölümde ise hadîs iktibâsları konusu ele alınmıştır. Tüm hadîslerin müstakil bir kitap halinde olmayışı, sayıca binlerle ifade edilecek yekûnde olması ve aynı zamanda hadîs ilmi için derin bir müktesebatın gerekliliği, bu alanla ilgili çalışmayı meşakatli kılmıştır. Yine de dinî kaynaklarımızda ve kültürümüze yansıyan şekliyle, tespit edebildiğimiz hadîsleri bu başlık altında inceledik. Çalışmamızda yer alan az sayıdaki hadîslerin kaynakları belirtilmiş, manzûmelerde yer alan hadîsler örnekler üzerinden incelenmiştir.

Kitap Özellikleri''''''''
Barkod9786255527332
Basım Yılı2025
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat16 x 24
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı184
Çok Satanlarda Kampanya
Kitabu Afatil Lisan Dilin Afetleri Dil Belası
%50
200,00 TL
100,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Riyazüs Salihin (8 Cilt Takım)
%29
6.250,00 TL
4.437,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Yaşamak
%40
250,00 TL
150,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Dirilt Kalbini
%38
275,00 TL
170,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Galip Bergusi Seti 3 Kitap
%30
760,00 TL
532,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Zamanın Kıymeti (Pratik Baskı)
%25
210,00 TL
157,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Gerçek Tıp
%30
350,00 TL
245,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Algı Yönetimi ve Manipülasyon
%45
380,00 TL
209,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Benzer Ürünler
İbadetlerin Hikmetleri
%35
160,00 TL
104,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Gelin Tacı
%40
150,00 TL
90,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Fütûhul-Gayb (Gizliden Sesler)
%40
400,00 TL
240,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
İhyau Ulumiddin (4 Cilt - İthal)
%52
4.000,00 TL
1.920,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Kudüs Nasıl Düştü?
%46
400,00 TL
216,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Siyer
%28
285,00 TL
205,20 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Kitabu Afatil Lisan Dilin Afetleri Dil Belası
%50
200,00 TL
100,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Elmalılı Hamdi Yazır ile Kur’an Sohbetleri
%31
325,00 TL
224,25 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.