Ahit Sandığı, insanlığın en kadim sırlarından birine uzanan büyülü bir yolculuğun kapılarını aralıyor. Alâaddin, zamanın ötesine geçen bu serüvende hem cinlerle hem de kendi nefsiyle yüzleşirken, yolculuğu sıradan bir arayıştan çok daha öteye taşıyor: varoluşun özüne dokunan bir imtihan hâline geliyor.

Yazar, tarihi, mitolojiyi ve tasavvufu ustalıkla harmanlayarak okuru nefes kesici bir serüvene davet ediyor. Çölde yankılanan bir çığlıktan, unutulmuş medeniyetlerin gölgelerine; kadim metinlerin sırlarından, insanın içindeki en büyük düşmana uzanan bu anlatı, her sayfasıyla hem heyecan hem de düşünce yüklü.

Ahit Sandığı, sadece bir roman değil; geçmişin derinliklerinden bugüne uzanan bir bilgelik yolculuğu. Sürükleyici kurgusu ve güçlü karakterleriyle hem edebiyatseverlerin hem de tarih ve mitoloji meraklılarının ilgisine aday. Şimdi sayfaları aralayın ve bu büyük yolculuğun davetine kulak verin; çünkü belki de aradığınız cevap, sandığın içinde değil, kendi kalbinizde saklıdır. Ve unutmayın: hikâye burada bitmiyor... Alâaddin'in yolculuğu, Golyat ile devam edecek.