Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Dünyada Bir Yer
%0 
13,89 TL
13,89 TL
%0 
13,89 TL
13,89 TL
%0 
13,89 TL
13,89 TL
Kazancınız:0,00

Tükendi

Gelince Haber Ver
Kitap Açıklaması

"Kendimi koyvermek istiyorum kendim için daha fazlasını istiyorum kendimi yükseklere düşmek üzere bırakmak istiyorum..."Adım Michele. Otuz beş yaşındayım ve ne iş yaptığım konusunda ne diyeceğimi bilmiyorum. Bir sene önce bir kitap yazdım çok iyi bir şey olmasa da ikinci bir kitap için anlaşma yapmamı sağladı. Kitabı yazmadan önce haftalık bir gazetenin yazı işlerinde gazeteci olarak çalışıyordum. Sürekli anlamda olmasa da hâlâ bazı makaleler yazıyorum özellikle de röportajlar. Şu "freelance" diye adlandırılan serbest çalışanlardanım yani. Bu benim esas işim diyelim ancak daha sonraları ikinci derecede işler ayarlamak da aklıma geldi. Böylece kazancımı arttırıyorum ve her günümü daha değişik hale getiriyorum. Her ne kadar makalelerin konusu gereği olsa da her konu ile ilgileniyorum. Kiminle röportaj yapmam gerekiyorsa onu arıyorum bir görüşme ayarlıyorum ve hepsi bu. Bitmiş yazımı teslim ediyorum. Dizgiye hazır.
Ara sıra bir makale yazmak istediğim kişi ile bana uygun zamanlarda röportaj yapmak işimi daha iyi bir hale getirdi. Bir sürü kurallar ve geçmesi beklenen saatlerle bütün gün yazı işlerinde kalma zorunluluğum olduğunda her şey daha kötüye gidiyordu. Hiçbir zaman anlamadığım bir şeyse şuydu; işimi bana verilen zamanın yarısında yapabilirdim ancak bunu yaptığımda da ücretimi azaltıyorlardı. Böylece ben de rol yapıyordum. Seneler boyunca işyerindeki bilgisayarın tek başıma kralı oldum. Ya da internette geziyor ve kiralık evlerin fotoğraflarını koyan emlak bürolarına bakıyordum. Tercih ettiğim şehir New York idi. Gerçekten çok sıkıldığım günlerde Manhattan'dan ev bakıyordum ve bulduğumda orada yaşadığımı hayal ediyordum. O senelerdeki iş hayatımda dünyanın yarısında oturmuştum.

"Afedersiniz hemşire bana bir açıklama yapabilir misiniz?"
"Daha henüz başladık sakin olun herhangi bir gelişme olduğunda ben size bilgi vermeye geleceğim."

Ben ve Francesca birbirimizi kaybetme sınırına da geldik. Tanıştığımız günden ebeveyn olacağımız şu âna kadar demek istiyorum. Biz ayrılmıştık. Şu an aslında eski aşkımdan bebek sahibi olmak üzereyim.
Kimine göre eski sevgililere dönmemek gerek çünkü ısıtılmış çorbadan hayır gelmez... Peh Francesca'nın hiç tadına bakmadım. Ayrıca da ısıtılmış yemekten deliler gibi hoşlanırım. Fırında makarna polenta çorba ve şüphesiz pizza... Demek ki zevkler tartışılmaz.
Tanışmamızın ilk zamanlarında birbirimize âşık değildik. Sevdikleri müzik aletine kavuşmuş ama onu nasıl çalacağını bilmeyen iki insan gibiydik. Sonra öğrendik.
Bizim sevme şeklimizdeki gerçek problem ikimizin de verebileceği çok fazla şeyi olmamasından kaynaklanıyordu. İlişkiler kendinizi daha az yalnız hissetmenizi sağlarlar bizi kendi üzüntülerimizden korurlar. Kısacası örneğin ben hayatının kadınını arayan bir adamdım çünkü işin özünde doğru dürüst bir hayatım yoktu. Bu Francesca'nın bana söylediği bir cümledir: "Hayatının kadınını araman gerekmez ama kadının için bir hayat aramalısın aksi halde ona ne sunacaksın? Masaya ne koyacaksın?"
Fede baba olmayı borçlu olduğum kişilerden biri. Ona yeniden doğuşumu borçluyum. Ve Francesca'da ona hayatını borçlu. O olmasaydı biz yeniden buluşur muyduk bilmiyorum ama daha önemlisi ben kendimi bulur muydum? Belki hâlâ farkında bile olmadan akıntıya kapılmış gidiyor olacaktım. Beni Federico kurtardı.

Kitap Özellikleri''''''''
Barkod9786055765668
Basım Yılı2010
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat13,5 x 19,5
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı246
favorilerime ekle
Kitap Açıklaması

"Kendimi koyvermek istiyorum kendim için daha fazlasını istiyorum kendimi yükseklere düşmek üzere bırakmak istiyorum..."Adım Michele. Otuz beş yaşındayım ve ne iş yaptığım konusunda ne diyeceğimi bilmiyorum. Bir sene önce bir kitap yazdım çok iyi bir şey olmasa da ikinci bir kitap için anlaşma yapmamı sağladı. Kitabı yazmadan önce haftalık bir gazetenin yazı işlerinde gazeteci olarak çalışıyordum. Sürekli anlamda olmasa da hâlâ bazı makaleler yazıyorum özellikle de röportajlar. Şu "freelance" diye adlandırılan serbest çalışanlardanım yani. Bu benim esas işim diyelim ancak daha sonraları ikinci derecede işler ayarlamak da aklıma geldi. Böylece kazancımı arttırıyorum ve her günümü daha değişik hale getiriyorum. Her ne kadar makalelerin konusu gereği olsa da her konu ile ilgileniyorum. Kiminle röportaj yapmam gerekiyorsa onu arıyorum bir görüşme ayarlıyorum ve hepsi bu. Bitmiş yazımı teslim ediyorum. Dizgiye hazır.
Ara sıra bir makale yazmak istediğim kişi ile bana uygun zamanlarda röportaj yapmak işimi daha iyi bir hale getirdi. Bir sürü kurallar ve geçmesi beklenen saatlerle bütün gün yazı işlerinde kalma zorunluluğum olduğunda her şey daha kötüye gidiyordu. Hiçbir zaman anlamadığım bir şeyse şuydu; işimi bana verilen zamanın yarısında yapabilirdim ancak bunu yaptığımda da ücretimi azaltıyorlardı. Böylece ben de rol yapıyordum. Seneler boyunca işyerindeki bilgisayarın tek başıma kralı oldum. Ya da internette geziyor ve kiralık evlerin fotoğraflarını koyan emlak bürolarına bakıyordum. Tercih ettiğim şehir New York idi. Gerçekten çok sıkıldığım günlerde Manhattan'dan ev bakıyordum ve bulduğumda orada yaşadığımı hayal ediyordum. O senelerdeki iş hayatımda dünyanın yarısında oturmuştum.

"Afedersiniz hemşire bana bir açıklama yapabilir misiniz?"
"Daha henüz başladık sakin olun herhangi bir gelişme olduğunda ben size bilgi vermeye geleceğim."

Ben ve Francesca birbirimizi kaybetme sınırına da geldik. Tanıştığımız günden ebeveyn olacağımız şu âna kadar demek istiyorum. Biz ayrılmıştık. Şu an aslında eski aşkımdan bebek sahibi olmak üzereyim.
Kimine göre eski sevgililere dönmemek gerek çünkü ısıtılmış çorbadan hayır gelmez... Peh Francesca'nın hiç tadına bakmadım. Ayrıca da ısıtılmış yemekten deliler gibi hoşlanırım. Fırında makarna polenta çorba ve şüphesiz pizza... Demek ki zevkler tartışılmaz.
Tanışmamızın ilk zamanlarında birbirimize âşık değildik. Sevdikleri müzik aletine kavuşmuş ama onu nasıl çalacağını bilmeyen iki insan gibiydik. Sonra öğrendik.
Bizim sevme şeklimizdeki gerçek problem ikimizin de verebileceği çok fazla şeyi olmamasından kaynaklanıyordu. İlişkiler kendinizi daha az yalnız hissetmenizi sağlarlar bizi kendi üzüntülerimizden korurlar. Kısacası örneğin ben hayatının kadınını arayan bir adamdım çünkü işin özünde doğru dürüst bir hayatım yoktu. Bu Francesca'nın bana söylediği bir cümledir: "Hayatının kadınını araman gerekmez ama kadının için bir hayat aramalısın aksi halde ona ne sunacaksın? Masaya ne koyacaksın?"
Fede baba olmayı borçlu olduğum kişilerden biri. Ona yeniden doğuşumu borçluyum. Ve Francesca'da ona hayatını borçlu. O olmasaydı biz yeniden buluşur muyduk bilmiyorum ama daha önemlisi ben kendimi bulur muydum? Belki hâlâ farkında bile olmadan akıntıya kapılmış gidiyor olacaktım. Beni Federico kurtardı.

Kitap Özellikleri''''''''
Barkod9786055765668
Basım Yılı2010
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat13,5 x 19,5
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı246
Benzer Ürünler
Gülün Adı (Ciltsiz)
%30
320,00 TL
224,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Hayvan Çiftligi
%29
20,00 TL
14,25 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Politika
%26
195,00 TL
144,30 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
4 Sarışın
%26
225,00 TL
166,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Paris Sokakları
%26
80,00 TL
59,20 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Fırtınalı Denizler
%26
130,00 TL
96,20 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Bırakın Yaşasınlar
%26
295,00 TL
218,30 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Şehir Işıltısı
%26
155,00 TL
114,70 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Dumas Kulübü
%21
232,00 TL
183,28 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Sherlock Holmes'un Anıları
%21
95,00 TL
75,05 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.