Kural olarak normal bir suçta, fail tipik fiillerle bir başkasının hakkını ihlal etmektedir. Burada tek öne çıkan husus, fail tarafından mağdurun sahip olduğu hukuki değere yönelik bir saldırının gerçekleşmesidir. Görevi yaptırmamak için direnme suçunda ise kanunun hükmünü icra eden bir kamu görevlisi yani mağdur, görevini yerine getirirken o görevin icrasına maruz kalan ilgili kişinin, yani failin hakkına yönelik bir müdahalede bulunmaktadır. Burada bir taraf arkasına devlet gücünü alarak kanuni yükümlülüğünü yerine getirirken, zayıf olan tarafın ise kural olarak buna razı olması beklenmektedir. Söz konusu müdahalenin hukuka uygun olması durumunda ilgili kişinin katlanma yükümlülüğü, müdahalenin hukuka aykırı olması halinde ise bu kişinin direnme hakkı söz konusu olmaktadır. Bu kadar farklı kombinasyonun ve çatışan menfaatlerin olduğu bir suç tipinde bu menfaatlerin dengelenmesi meselesi, bir yandan bağımsız bir suçun varlığını gerektirirken öte yandan da tartışmalı hususların sayısını artırmaktadır. Elinizdeki çalışmada özellikle bu tartışmalı hususların çözüme kavuşturulması adına, ilgili kanuni düzenlemesinde görevi yaptırmamak için direnme suçuna kapsamlı bir şekilde yer veren Alman Hukuku'yla da mukayesede bulunularak Türk doktrini ve uygulamasına katkı sağlanması amaçlanmıştır.