Teslimat bölgelerinde kargonuzu kendiniz gidip almalısınız. Sitenin altında teslimat noktaları mevcuttur.
Siparişiniz ile ilgili bir açıklama yazmak isterseniz, lütfen aşağıdaki alanı kullanın:
Tükendi
Gelince Haber VerÇevresindeki insanlara göre farklı özelliklere sahipti. Hakka-hukuka önem veren birisiydi yalandan nefret ederdi mal düşkünü değildi yardımseverdi... Mağarada yaşadığı olaya kadar Onu çevresindeki insanlardan ayıran en önemli özelliği sahip olduğu bu erdemli özellikleriydi. Onun ahlaki erdemleri ise erdem dene şeylerden oldukça uzak bir toplumda herkesten farklı bir hayat tarzı edinmesine yol açmıştı. Erdemleriyle yalnız olduğu gibi yaşantısıyla da yalnız olmayı tercih etmiş; son birkaç yıldır toplumundan büyük oranda uzaklaşmıştı . Kendi toplumunda veya ticaret amacıyla gittiği diğer bazı toplumlarda da hep benzer şeyleri görmüştü. Dünyanın içinde debelendiği bütün bu kötülükleri yanlışlıkları aklı kabul etmemiş yüreği kaldırmamıştı. Dünyanın kapıldığı akıntıya kapılmamış; kötülükler içinde boğulan dünyanın bir parçası olmamıştı. Elbette ki insanlığın sorunlarına duyarlı her insan gibi O da bir çözüm arıyordu; kötülüklerin ve ahlaksızlıkların olmadığı bir dünyanın özlemini taşıyordu. İnsanlığın yanlışları karşısında bir kurtuluş yolu arıyordu. Fakat bulamamıştı ve bulamıyordu. Büyük komutanların devlet adamlarının bilim adamlarının filozofların ahlakçıların din adamlarının çaresiz kaldığı problemler O nun içinde çözümü imkansız bir problem yumağına dönüşmüştü.
O sene yine aynı mağaraya gelmiş ve birkaç günlüğüne inzivaya çekilmişti. İnsanla ilgili her şeye hakim olmuş kötülük ve yanlışlıkları fark eden ancak gerçek iyiliğin ve doğrunun ne olduğunu bilemeyen bir kişi neler düşünürse O da o mağaranın sessizliğinde yalnız başına benzer düşüncelere dalmıştı. Tüm insanlığın kaderini etkileyecek olayı işte böylesi bir anda yaşadı. Mağaraya bu son kapanışında derin düşüncelerin ve cevapsız soruların girdabında zihnini toplamaya çalışırken aniden karşısına daha önce hiç görmediği bir varlık belirdi. Varlık kendisine yaklaşıp Oku dedi . Şaşırdı Ben okuma bilmem dedi varlık tekrar oku dedi yine okuma bilmediğini söyledi ve ikisi arasındaki konuşmalar bu şekilde devam etti. Mağarada olup bitenleri daha sonraları efendimiz şöyle anlatmıştır :
Oku dedi. Ben okuma bilmem dedim. Bunun üzerine beni tuttu ve tüm gücüm kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı ve tekrar oku dedi. Ben yine Okuma bilmem dedim. Beni tutup gücüm kesilinceye kadar tekrar sıktı. Sonra bırakarak yine Oku dedi. Ben yine Okuma bilmem Nihayet beni tutup gücüm kesilinceye kadar bir kez daha sıktı. Sonra bıraktı ve şunları söyledi: Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku Rabbin nihayetsiz Kerem sahibidir; O kalem ile öğretendir. İnsana bilmediğini O öğretti (Alak 1-5 )
Barkod | 9789753523622 |
Basım Yılı | 2019 |
Baskı | 3 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 21x13,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 475 |
Yazar | Celaleddin Vatandaş |
Çevresindeki insanlara göre farklı özelliklere sahipti. Hakka-hukuka önem veren birisiydi yalandan nefret ederdi mal düşkünü değildi yardımseverdi... Mağarada yaşadığı olaya kadar Onu çevresindeki insanlardan ayıran en önemli özelliği sahip olduğu bu erdemli özellikleriydi. Onun ahlaki erdemleri ise erdem dene şeylerden oldukça uzak bir toplumda herkesten farklı bir hayat tarzı edinmesine yol açmıştı. Erdemleriyle yalnız olduğu gibi yaşantısıyla da yalnız olmayı tercih etmiş; son birkaç yıldır toplumundan büyük oranda uzaklaşmıştı . Kendi toplumunda veya ticaret amacıyla gittiği diğer bazı toplumlarda da hep benzer şeyleri görmüştü. Dünyanın içinde debelendiği bütün bu kötülükleri yanlışlıkları aklı kabul etmemiş yüreği kaldırmamıştı. Dünyanın kapıldığı akıntıya kapılmamış; kötülükler içinde boğulan dünyanın bir parçası olmamıştı. Elbette ki insanlığın sorunlarına duyarlı her insan gibi O da bir çözüm arıyordu; kötülüklerin ve ahlaksızlıkların olmadığı bir dünyanın özlemini taşıyordu. İnsanlığın yanlışları karşısında bir kurtuluş yolu arıyordu. Fakat bulamamıştı ve bulamıyordu. Büyük komutanların devlet adamlarının bilim adamlarının filozofların ahlakçıların din adamlarının çaresiz kaldığı problemler O nun içinde çözümü imkansız bir problem yumağına dönüşmüştü.
O sene yine aynı mağaraya gelmiş ve birkaç günlüğüne inzivaya çekilmişti. İnsanla ilgili her şeye hakim olmuş kötülük ve yanlışlıkları fark eden ancak gerçek iyiliğin ve doğrunun ne olduğunu bilemeyen bir kişi neler düşünürse O da o mağaranın sessizliğinde yalnız başına benzer düşüncelere dalmıştı. Tüm insanlığın kaderini etkileyecek olayı işte böylesi bir anda yaşadı. Mağaraya bu son kapanışında derin düşüncelerin ve cevapsız soruların girdabında zihnini toplamaya çalışırken aniden karşısına daha önce hiç görmediği bir varlık belirdi. Varlık kendisine yaklaşıp Oku dedi . Şaşırdı Ben okuma bilmem dedi varlık tekrar oku dedi yine okuma bilmediğini söyledi ve ikisi arasındaki konuşmalar bu şekilde devam etti. Mağarada olup bitenleri daha sonraları efendimiz şöyle anlatmıştır :
Oku dedi. Ben okuma bilmem dedim. Bunun üzerine beni tuttu ve tüm gücüm kesilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı ve tekrar oku dedi. Ben yine Okuma bilmem dedim. Beni tutup gücüm kesilinceye kadar tekrar sıktı. Sonra bırakarak yine Oku dedi. Ben yine Okuma bilmem Nihayet beni tutup gücüm kesilinceye kadar bir kez daha sıktı. Sonra bıraktı ve şunları söyledi: Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku Rabbin nihayetsiz Kerem sahibidir; O kalem ile öğretendir. İnsana bilmediğini O öğretti (Alak 1-5 )
Barkod | 9789753523622 |
Basım Yılı | 2019 |
Baskı | 3 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 21x13,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 475 |
Yazar | Celaleddin Vatandaş |