Radikalleşme sadece şiddetin ürünü değil; kimliklerin, ideolojilerin ve inançların kesişim noktasında filizlenen karmaşık bir süreçtir. Peki, din bu süreçte nasıl bir rol oynar? Radikalizmin toplumsal, psikolojik ve kültürel dinamiklerini anlamadan bu sorunun cevabına ne kadar yaklaşabiliriz?
Elinizde tuttuğunuz bu kitap, radikalleşme olgusunun karmaşık doğasını tüm boyutlarıyla ele alıyor. İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi büyük dinlerdeki radikal hareketlerin tarihsel ve çağdaş örnekleri üzerinden ilerleyerek dinî radikalizmin oluşumunu, yayılma süreçlerini ve bireyler ile toplumlar üzerindeki etkilerini sorguluyor. Farklı coğrafyalarda ortaya çıkan Selefî hareketlerden radikal Hristiyan gruplara, Yahudi köktenciliğinden kült radikal yapılara kadar, dinin radikalleşme sürecindeki etkisini disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alarak okuyucuya çok boyutlu bir perspektif sunuyor. Güvenlik ve insan hakları dengesinde şekillenen mücadele stratejileri, devletlerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu süreci önleme ve yönetme çabaları dikkatle inceleniyor. Psikolojik ve sosyolojik faktörlerin derinlemesine analizi ile radikal kişiliklerin nasıl oluştuğu, ideolojik söylemlerin nasıl çekici hâle geldiği ve radikalizmin bireysel ve toplumsal düzeydeki etkileri gözler önüne seriliyor.
Bu eser; akademisyenler, güvenlik stratejistleri, sosyologlar, psikologlar ve insan hakları savunucuları için sadece bir başvuru kaynağı değil, aynı zamanda radikalizmi anlamak ve mücadele etmek isteyen herkes için rehber niteliğindedir. Radikalizmin karanlık yüzünü anlamak ve bu tehdide karşı daha güçlü çözümler geliştirmek istiyorsanız bu kitap tam size göre!