İdarenin özel hukuk sözleşmelerinin uygulanması sırasında; sözleşmede bulunmayan veya fiyatı belirli olmayan işlerin fiyatının tespiti, fiyat farkı ödenmesi ve hesaplanması ile yaptırılabilecek ilave işler ve iş eksilişleri konusundaki anlaşmazlıklar, 20/02/2020 tarihinden itibaren 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na eklenen hüküm uyarınca Yüksek Fen Kurulu tarafından çözümlenmektedir.

İdarenin özel hukuk sözleşmelerinin uygulanması sırasında karşılaşılan ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nda sınırlı sayıda belirtilen uyuşmazlık türleri için getirilen bu alternatif uyuşmazlık çözüm yolunun, aynı zamanda yeni soru ve sorunları da beraberinde getirdiği görülmektedir. Şöyle ki 4735 sayılı Kanun'da, Yüksek Fen Kurulu kararlarının ilgili idarece uygulanacağı düzenlendiğine göre söz konusu kararların ilgili idare açısından kesin nitelikte olduğu hususunda bir tartışma bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Yüksek Fen Kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu düşünen idareler açısından şu hususların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir: Kesin nitelikteki Yüksek Fen Kurulu kararlarına karşı yargı yoluna gidilip gidilemeyeceği ile Kurul kararlarına karşı yargı yolu açık ise davanın adli yargı kolunda mı veya idari yargı kolunda mı görüleceği hususları.

Bugüne kadar herhangi bir akademik çalışmaya konu olmamış olsa da 1934 yılından günümüze çalışmalarına devam eden Yüksek Fen Kurulu ülkemizin köklü idari kurullarından birisidir.

Kamu ihale sözleşmelerinde sözleşmede bulunmayan veya fiyatı belirli olmayan işlerin fiyatının tespiti, fiyat farkı ödenmesi ve hesaplanması ile yaptırılabilecek ilave işler ve iş eksilişleri konusundaki anlaşmazlıklar için alternatif bir çözüm yolu olarak öngörülen Yüksek Fen Kurulu'na verilen bu görevin 20/02/2020 tarihinden itibaren uygulamada yol açtığı sorunlar dikkate alındığında, Yüksek Fen Kurulu'nun idare hukuku açısından monografik bir eserde ele alınmayı hak ettiği düşünülmektedir.

Bu amaçla çalışmamızda, Yüksek Fen Kurulu'nun Türk idari teşkilatı içerisindeki yeri açıklanmakta ve Kurul işlemlerinin hukuki niteliği idari işlem teorisi açısından ele alınmaktadır. Aynı zamanda Yüksek Fen Kurulu kararları ile uygulamada karşılaşılan sorunlara yer verilerek teori ve uygulama arasındaki bağ kurulmaya çalışılmaktadır. Ayrıca Yüksek Fen Kurulu'na verilen belli tür uyuşmazlıkları çözümü görevinin Kamu İhale Kurumu tarafından yerine getirilmesi gibi yeni ve farklı bir model önerisi de sunulmaktadır.

Konuya teori ve uygulama bakımından bütüncül bakış açısıyla yaklaşan çalışmamızın, hem Türk idare hukuku öğretisine katkı sunması hem de kamu ihale sözleşmelerinin uygulanmasında karşılaşılan sorunlara cevap bulabilmesi ve uygulayıcılara faydalı olması amaçlanmaktadır.