Tarihçiler, Türkler için "ordu millet" tabirini kullanmışlardır. Bu diğer Çin, Japon gibi uzak doğu toplumları için de geçerlidir. Doğu toplumları sosyal disiplinleri ve sosyal organizasyonları ile tanınmışlardır. Bu bakımdan toplu, kitlesel sporun kaynağını bu milletlerde aramak yanlış olmaz. Spor insanda bilgi, sağlık ve beslenme gibi hayati fonksiyonları en üst düzeye çıkarmak için eşsiz bir araçtır. Türk tarihinde binicilik, avcılık, okçuluk devletin resmi ve teşkilatlı kurumu haline gelmiştir. Ancak bugün ayrı bir uzmanlık haline gelen dağcılık, atletizm, kayak sporları bu eski sporların içerisinde erimiş idi. Bir milletin ekonomi, sağlık ve medeniyetle ilerlemesinin sporla çok yakından ilişkisi bulunmaktadır. Spor sadece vücud egzersisi değildir. Fikri planda hareket edilmeyip projeler geliştirilmeyip ve spor politikaları oluşturulmadan bir memlekette ciddi bir spor faaliyetinden bahsedilemez. İnsan zihinlerinde spora ait motif ve istekler uyanmadıkça sporu sevmek ve ilerletmek mümkün olmaz. Spor sadece beden eğitimi değil aynı zamanda bir bilimdir. Sporun ekonomik, sosyal hatta siyasi ve estetik amaçları vardır. Bu bilimlerin insanlar ve kitlelerin üzerindeki etkisi sporla mümkün olabilir. Eski harp sahasındaki başarılar, bugün spor sahalarına taşınmıştır. Bazı devletlerin spor karşılaşmalarını bir devlet reklamı haline getirmelerinin sebebi budur. Spor Türk milletinin bir yaşam biçimidir. Binicilik, okçuluk ve kılıç sporlarının kaynağı Türklerdir denilse yalan olmaz. Heradot bir zamanlar Türklere "okçu kavimler" adını vermişti. Türkler, okçuluk sanatının yanısıra atı ehlileştirerek binicilik sanatında; Altay Dağlarındaki demir madenlerini işleyerek kılıç sanatına kaymıştır. Türkler bugün deniz sporlarında büyük başarılar elde etmektedirler. "Spor bana çok şey verdi. Ben de onun için bir şeyler yapmalıyım." Bir spor öğretmenin bu sözleri sporun sadece şahsımıza değil milletimiz için de çok şeyler yaptığını ve yapacağım anlatmaktadır. Yrd. Doç. Dr. Haydar İşler'in sporla ilgili bu kitabına takriz yazarken duygulandım. Hayatımızın her an içinde bulunan spor konusunda ne kadar çalışsak yeterli olmadığını burada belirtmek isterim. Bu konuda kütüphanelerimizde sporla ilgili çok az kitabın bulunduğunu üzüntüyle ifade ediyorum. Hayatı sporla özdeşleşen bir milletin çocuklarının bu konuda konuşup yazacak çok şeyleri olduğuna inanıyorum. Yrd. Doç. Dr. Haydar İşler'in, üniversitelerde ders kitabı eksikliğini gidermek için yazdığı bu kitabı övmemek elde değildir.

Prof. Dr. Kemal Yüce (Spor adamı)
Ç.A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü