Anadolu'nun çalkantılı 16. yüzyılında, Osmanlı İmparatorluğu'nun duraklama dönemine girdiği, ekonomik sıkıntıların ve sosyal adaletsizliklerin halkın omuzlarına bindiği bir devirde, Sivas'ın Banaz köyünden bir ses yükseldi. Bu ses, asıl adı Haydar olan ancak halkın gönlünde Pir Sultan Abdal olarak taht kuran bir Alevi-Bektaşi ozanına aitti.
"Ben Aleviyim Pir Sultan'ın Diliyle" adlı bu eser, sadece bir halk ozanının hayat hikayesini değil, aynı zamanda bir isyanın, inancın ve ölümsüz bir mirasın destanını anlatıyor. Kitap, Pir Sultan'ı şekillendiren sancılı tarihsel koşulları derinlemesine incelerken, onun zulme karşı duruşunu, ilahi aşkla harmanlanmış şiirsel dilini ve darağacında bile sönmeyen direniş ruhunu gözler önüne seriyor.