Töre öldü mü? Hayır asla ! Töre bekliyor. Dijitalin karanlığında, bir adalet sesi, bir edep yankısı, bir hakikat çağrısı olarak...
Bu kitap, çağın en büyük krizineahlakın, kimliğin ve toplumun dijitalleşmeyle erimesinekarşı kadim bir cevabı yeniden inşa ediyor: Töre.
Ama bu, nostaljik bir geçmiş güzellemesi değil.
Bu, tarihle teknoloji arasında köprü kuran bir fikir anayasası.
Bu, Türk milletinin İslamla kurduğu büyük ahlak sentezini, dijital çağın algoritmalarına karşı savunan, dönüştüren ve yeniden yorumlayan bir entelektüel meydan okuma.
- Türk töresinin kozmolojik kökleri
- Maturidî akılcılığı, Yesevî irfanı ve Osmanlı'nın millet sistemi
- Klasik şeriatın tek tip insan üreten yorumlarına karşı Türk'ün kültürel çoğulculuğu ve hikmet yorumu
- Dijital çağın krizlerine Töre temelli yapay zekâ ve toplum modelleri
- Totem, tabu ve siber imgelerin sarsıldığı yeni bir antropoloji vizyonu
Adem Bilgin bu eserde, sadece bir dinî veya felsefî metin sunmuyor.
O, töreyi siber antropolojiyle, dijital etikle ve metafizikle birleştirerek 21. yüzyılın Türk İslam doktrinini yazıyor.
Eğer dijital dünyada kaybolmuşsan, bu kitap sana köklerini hatırlatacak.
Eğer teknolojinin yuttuğu bir gelecekte yaşıyorsan, bu kitap sana kalbi olan bir gelecek sunacak.
Ve eğer bir yol arıyorsan, bu kitap sana töreyi gösterecek.
Tengri'nin Askerlerinden İslam ile şereflenip Allah'ın askerlerine dönüşen Yüce Türk Milleti uzay çağında da yalnız bırakılmayacaktır. Kozmik şaman dervişler uzayın her yerinde Türk-İslam doktrinini ve Yüce Türk Milleti'ni koruyacaktır !
Bu kitap Bilgin Ailesi, askeri ve siyasi törenin temellerini atan Mete Han, yazılı törenin ilk örneklerini veren Tonyukuk ve Bilge Kağan, ahlaki-siyasi törenin teorisini ortaya koyan Yusuf Has Hacib, dini ve tasavvufi törenin halklaşmasını sağlayan Ahmed Yesevî, yönetim etiğinde töre-fıkıh sentezi yapan Nizâmülmülk, yaşayan tasavvufi töre olarak ete kemiğe bürünen Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli, töreyi kurumsal hukuk haline getiren Fatih Sultan Mehmet Han ve modern ulus-devletle törenin yakın çağa uygun yeniden inşasını yapan Mustafa Kemal Atatürk'e ithaf edilmiştir.