Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Goltz'un Hatıraları
%24 
150,00 TL
114,00 TL
%24 
150,00 TL
114,00 TL
%24 
150,00 TL
114,00 TL
Kazancınız:36,00

Tükendi

Gelince Haber Ver
Kitap Açıklaması

Tarihteki ilk topyekûn harp olan Birinci Dünya Savaşı öncesinde siyasi açıdan "Uluslaşma"sını iktisadi açıdan "Sanayi İnkılâbı"nı tamamlamış olan devletler müstemlekeleri haricinde kalan coğrafyalarda askerî ittifaklar vasıtasıyla kendilerine yeni pazar arayışlarına girişmişlerdir. 19. yüzyıldan itibaren "zamanın ruhuna" ayak uyduramayan Osmanlı İmparatorluğu ise "askerî reformlar" altında ilk olarak Fransız ve İngilizlerin etki alanına girmiştir.1871 yılında ulus devlet inşa sürecini tamamlamış olan Almanya "Büyük Oyun"daki İngiliz-Rus rekabetinin yumuşamasını da fırsat bilerek "Drang Nach Osten" mefhumu doğrultusunda Doğu'ya açılım yapmıştır. 1888'de İkinci Wilhelm'in tahta çıkmasıyla birlikte benimsenen "Weltpolitik" ise Almanların Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik bakış açısını temelden değiştirmiştir. Bununla birlikte Almanların "oyuna dahil olması" aynı dönemde Osmanlı tahtında bulunan II. Abdülhamid'in Düveli Muazzama'ya karşı uyguladığı denge siyasetinde de yeni bir sıklet merkezi yaratmış Batı'nın gözünde "Eski Devrin Emperyalisti" olan Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik İngiliz-Rus baskısı da Almanlar vasıtasıyla bertaraf edilmeye çalışılmıştır.1882 yılında Albay Otto Kähler'in başkanlığında Osmanlı İmparatorluğu'na gelen ikinci Alman Islah Heyeti'ne 1883 yılında dahil olan Colmar Freiherr von der Goltz Kähler'in ölümünden sonra 1886 yılında heyetin başına geçmiş görev süresi 3 kez uzatılarak 1895 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nda kalmıştır. Goltz'u diğer Almanlardan ayıran başat özelliği ise Türklere karşı oryantalist yaklaşmamış ve buradaki misyonuna her ne kadar Alman milli menfaatlerini ön plana koymuş olmasına rağmen salt materyalist olarak bakmamıştır. Goltz Paşa; Madam Therese von der Goltz'e gönderdiği mektubunda bizi doğrulayacak şu satırları yazmıştır:"...Şimdi mesleğimin son zamanlarında öz vatanım beni ne yapacağını... Benim için ikinci vatan olan bu yabancı memlekette mademki hiç olmazsa ikinci derecede bir rol tevdi ediliyor bunu niçin kabul etmeyeyim?.."Bir asır evvel kaleme alınan Prusyalı bir subayın anıları kanımızca hem Türk hem de Alman tarihçiler ve gençler tarafından dikkatlice okunmalı ve bugünkü konjonktürde her iki taraf açısından unutulmuş olan "Türk-AlmanSilah Kardeşliği" tarihteki Goltz Paşa örneğinden tekrar hatırlanmalıdır.

Kitap Özellikleri
Basım Yılı2018
Baskı1
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat14 x 23
ISBN-106052022238
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı152
favorilerime ekle
Kitap Açıklaması

Tarihteki ilk topyekûn harp olan Birinci Dünya Savaşı öncesinde siyasi açıdan "Uluslaşma"sını iktisadi açıdan "Sanayi İnkılâbı"nı tamamlamış olan devletler müstemlekeleri haricinde kalan coğrafyalarda askerî ittifaklar vasıtasıyla kendilerine yeni pazar arayışlarına girişmişlerdir. 19. yüzyıldan itibaren "zamanın ruhuna" ayak uyduramayan Osmanlı İmparatorluğu ise "askerî reformlar" altında ilk olarak Fransız ve İngilizlerin etki alanına girmiştir.1871 yılında ulus devlet inşa sürecini tamamlamış olan Almanya "Büyük Oyun"daki İngiliz-Rus rekabetinin yumuşamasını da fırsat bilerek "Drang Nach Osten" mefhumu doğrultusunda Doğu'ya açılım yapmıştır. 1888'de İkinci Wilhelm'in tahta çıkmasıyla birlikte benimsenen "Weltpolitik" ise Almanların Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik bakış açısını temelden değiştirmiştir. Bununla birlikte Almanların "oyuna dahil olması" aynı dönemde Osmanlı tahtında bulunan II. Abdülhamid'in Düveli Muazzama'ya karşı uyguladığı denge siyasetinde de yeni bir sıklet merkezi yaratmış Batı'nın gözünde "Eski Devrin Emperyalisti" olan Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik İngiliz-Rus baskısı da Almanlar vasıtasıyla bertaraf edilmeye çalışılmıştır.1882 yılında Albay Otto Kähler'in başkanlığında Osmanlı İmparatorluğu'na gelen ikinci Alman Islah Heyeti'ne 1883 yılında dahil olan Colmar Freiherr von der Goltz Kähler'in ölümünden sonra 1886 yılında heyetin başına geçmiş görev süresi 3 kez uzatılarak 1895 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nda kalmıştır. Goltz'u diğer Almanlardan ayıran başat özelliği ise Türklere karşı oryantalist yaklaşmamış ve buradaki misyonuna her ne kadar Alman milli menfaatlerini ön plana koymuş olmasına rağmen salt materyalist olarak bakmamıştır. Goltz Paşa; Madam Therese von der Goltz'e gönderdiği mektubunda bizi doğrulayacak şu satırları yazmıştır:"...Şimdi mesleğimin son zamanlarında öz vatanım beni ne yapacağını... Benim için ikinci vatan olan bu yabancı memlekette mademki hiç olmazsa ikinci derecede bir rol tevdi ediliyor bunu niçin kabul etmeyeyim?.."Bir asır evvel kaleme alınan Prusyalı bir subayın anıları kanımızca hem Türk hem de Alman tarihçiler ve gençler tarafından dikkatlice okunmalı ve bugünkü konjonktürde her iki taraf açısından unutulmuş olan "Türk-AlmanSilah Kardeşliği" tarihteki Goltz Paşa örneğinden tekrar hatırlanmalıdır.

Kitap Özellikleri
Basım Yılı2018
Baskı1
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Ebat14 x 23
ISBN-106052022238
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı152
Benzer Ürünler
Tarihimizin Güleryüzü
%26
220,00 TL
162,80 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Devrim'in Evladı
%34
200,00 TL
132,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
İşgal Altında
%31
350,00 TL
241,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Son Müdafaa
%53
13,89 TL
6,53 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Sultan Abdülhamid'in Hatıra Defteri
%30
145,00 TL
101,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.