Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası sistemin dinamikleri hızla değişirken bölgesel güçlerin rolleri giderek önem kazanıyor. 2000'lerin başında hız kazanan bu değişim Brezilya'nın Güney Amerika'daki liderlik iddiasını güçlendiriyor. Bu süreç yalnızca ABD ve Çin arasındaki küresel rekabetin değil bu iki büyük gücün Güney Amerika ve Brezilya ile geliştirdiği ikili ilişkilerin etkisiyle de şekilleniyor. Bu kitap ABD'nin geleneksel hegemonyasını koruma çabalarını ve Çin'in bölgedeki artan ekonomik ve politik nüfuzunu analiz ederek Brezilya'nın otonomi arayışlarını ve bölgesel liderlik stratejilerini detaylı bir şekilde ele alıyor.

Kitap Brezilya'nın ABD ve Çin etkisi altında nasıl bir liderlik inşa etmeye çalıştığı büyük güçlerin bölgedeki rekabetinin Brezilya'nın stratejik tercihlerini nasıl etkilediği ve 2000'lerin başından itibaren Güney Amerika'daki güç dengelerinin nasıl değiştiği gibi kritik sorulara odaklanılıyor. Kapsamlı bir teorik çerçeve ve özgün saha araştırmalarıyla desteklenen bu çalışma Uluslararası İlişkiler literatürüne değerli bir katkı sunmayı amaçlıyor ve bu alanda çalışanlar için kapsamlı bir kaynak niteliği taşıyor.