İnsanlar arasındaki iletişimin önemli bir parçası olarak yayıncılık veya gazetecilik faaliyetleri sonucu karşımıza kişi hakları çıkabilmektedir. Kamuoyunun bilgilendirilmesi, yaşanan her türlü gelişmelerden haberdar edilmesi ve sağlıklı bilgi akışının sağlanması demokrasinin güçlenmesine ve gelişmesine ciddi olarak katkıda bulunduğu hususu tecrübe ve kabul edilmiştir. Bu faaliyet sayesinde, özelde gazetecinin genelde de basın ve yayın kuruluşlarının ülke yönetimine, gerçek veya tüzel, kamu ya da özel kurum yöneticilerine yardımı olduğu gibi bunların kendilerini geliştirmesine, kontrol etmesine, hesap vermesine katkısı da olmaktadır. Bu ve benzeri nedenlerle ifade (basın) özgürlüğü kapsamında görev yapılırken, kabul görmüş ilkelere uyulması koşuluyla, kuşkusuz olarak insanlığı daima öne taşıyacağından, basın yayın faaliyeti daha üstün tutulup ayrıcalık tanınmıştır. Buna karşılık yayına konu edilen kişilerin hakları da söz konusu olabilecektir. Bu nedenle hem ifade özgürlüğü hem de kişi haklarının korunması, sözleşme ve yasalarla güvence altına alınmıştır.

Ülkemizdeki durum itibariyle kişiler yönünden, kendileriyle ilgili yayınlara karşı haklarını arama ve kendilerini kamuoyuna ifade edebilme, yine bu alanda mesleki faaliyet gösteren gazeteciler yönünden ise basın özgürlüğünü ve bu açıdan yayınlarını savunabilme yollarındaki yardımcı kaynaklara bu eserle katkı vermeye çalıştık.