Ülkemizdeki 1999, 2011 ve 2023 yılındaki depremlerinin yıkıcı etkilerinin yüzbinlere varan can kaybına neden olması (sadece son depremde) yüz milyar doların üzerinde ekonomik kayıp yaratması karşısında kentsel dönüşüm adı verilen bu değişim hareketi tüm ülke düzeyinde kamu ve özel sektör iş birliği ile toplumca uygulanmaya başlamıştır. Bizdeki şehirleşme ve güvensiz, çarpık yapılaşma ne yazık ki gelişmiş ülkelerde olduğu gibi sadece belli bölgelere has olmayıp, insanımızın yapısı gereği tüm ülkeye yayılmış durumdadır. 6 Şubat 2023 tarihli depremleri sonucu resmi rakamlara göre 50 bin insanımızın ölümü, 850.000 konutun yıkılması veya kullanılamaz hale gelmesi ile dönüşümün hızlıca yapılması daha da önem kazanmıştır.
Bu çalışma ile; sosyal dengeye, hukuka ve bilimsel kurallara uygun sürdürüldüğü müddetçe halkımızca desteklenecek kentsel dönüşüm seferberliğinde, kuralları açıklayarak kamu yöneticilerine ve uygulayıcılara katkıda bulunmaya çalıştım.
Ve yine bu çalışma; en yaygın uygulamaya sahip afet amaçlı kentsel dönüşümün apartmanlardaki, sitelerdeki ve riskli ilan edilen mahallelerdeki paydaşlarını bilgilendirmek, kentsel dönüşüm uygulamalarında ortaya çıkabilecek hukuki sorunları önlemek ve yasal altyapıyı yönlendirmek amacıyla bir kullanım rehberi niteliğinde hazırlanmıştır.