Kur'an'da yalnızca iki kez geçen "Mele-i A'lâ" ifadesi, yüzyıllardır müfessirlerin zihnini meşgul eden bir sır kapısıdır. Gökte yankılanan tesbihler, arşın etrafında toplanan melekler, hakikatin nuruyla dolan kalpler... Bu kavram, sadece bir tefsir tartışması değil, aynı zamanda insanın yeryüzünden semaya uzanan yolculuğunun sembolüdür.

Elinizdeki eser, kelimenin kökeninden başlayıp semantik çözümlemeye uzanan kapsamlı bir inceleme sunmakta; klasik tefsirlerden hadis metinlerine, tasavvufî literatürden çağdaş yorumlara kadar geniş bir yelpazeyi kuşatmaktadır. Böylece okuyucuya yalnızca bir kavramın anlam dairesi değil, aynı zamanda Kur'ân'ın kavram dünyasının derinliği de açılmaktadır.