X.-XI. yüzyıllarda dünyada ve Türk dünyasında köklü değişiklikler meydana gelmiştir. Ötüken merkezli son bozkır devletimiz olan Uygur Kağanlığı'nın 840 yılındaki çöküşünün ardından Uygurların büyük bir kısmı Doğu Türkistan'a göç etmiş ve neticede bölgede siyasi ve kültürel dönüşümler yaşanmıştır. Aynı dönemde burayı uzun yıllardır istila eden Tibet İmparatorluğu'nun çöküşü dönüm noktası olmuş Gansu havalisinde güçlü bir devlet kuran Tangutlar ise yeni bir aktör olarak öne çıkmıştır. 
Çin'in deniz yoluyla kurduğu gelişmiş ticaret sistemi de dikkat çekicidir. Kara ticaret yolları vasıtasıyla Türkistan Tibet Hindistan ve hatta Arap Yarımadası'yla ticari bağlar kuran Çin öte yandan bilhassa Türkistanlı tüccarların getirdiği kıymetli mallarla pazarlarını doldurmuştur. Song Shi bütün bu gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde kayıt altına almıştır. 

Değerli araştırmacı Ayşenur Pakdil'in bu eseri Song Shi'de yer alan Türkistan Tibet ve Tangut ülkelerine dair bölümlerin tercüme ve tahlilini sunarak Türk tarihi incelemelerine mühim bir katkı sağlamaktadır. 
Zikredilen sahaların tarihi kültürü ve toplumsal yapısı hakkında değerlendirmeler içeren Pakdil'in bu çalışması tarihçiliğimize yeni bakış açıları sunmaktadır.