Türkiye'de Kürtlerin varlığı ''inkâr''dan dan ''inkâr'' a varınca, '' sorun'' da nihayet gerçek adına kavuştu. Daha önceleri bu konuda hazırlanan raporlarda ''kürt'' adını kullanmamak için bin dereceden su getirilirken, artık sorunun adını koyma konusunda kimsenin bir çekincesi kalmadı. Ne ''Doğu ve Güneydoğu Anadolu'' ne '' terör'' ne ''şark'' ne de sosyoekonomik eşitsizlik''... Bu meselenin adı bellidir.'' Kürt sorunu..'' Kürtler onlarca yıldır bireysel ve toplumsal haklar talep ediliyor. Devlet ise onlarca yıl varlığını dahi kabul etmediği Kürtlerin bütün bu taleplerini görmezden gelmeye devam etti. Böylece Kürtlerin ileri sürdüğü talepler, devlet için bir ''sorun'' niteliği kazandı Kürtlerin devletten hak talebinde bulunma eylemleri farklı dönemlerde farklı aktörlerle ve farklı şekillerde bir süreklilik arz etti. İşte tamda bu yüzden mesele ''kürt sorunu'' olarak değil ''kürtlerin devletten hak talebi'' çerçevesinde ele alınmalıdır.