Türk Dil Kurumu TÜRKÇE SÖZLÜK'ünde, "sözlük"ün tanımı şöyle yapılmaktadır: "Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser"... demek ki SÖZLÜK sadece sözcük veya deyimlerin tanımlarını yapmaz, aynı zamanda onların açıklamasını da yapar. Bilimsel ve yargısal görüşlerle ortaya çıkan İnşaat Hukukunun sayfaları bir "kanun maddesi" gibidir. Nitekim Ceza Hukuku üstadı Prof. Corneletti şöyle diyor: "Adlandırma ve sözcük sorunu... Bir zamanlar ben de, bana öğretildiği gibi, önemsiz derdim. Sözcüklerin değerini şimdi ve her gün biraz daha fazla takdir ediyorum".
"Adlandırma" ve "sözcük" çalışması aslında İnşaat Hukukunun beyin ve kalbidir; İnşaat Hukukunun özetidir. Bilimsel ve yargısal görüşlerle ortaya çıkan İnşaat Hukukunun sayfaları bir "kanun maddesi" gibidir. Hukuk haklı ve haksızla uğraşarak aslında hakkaniyeti gerçekleştirmeye çalışır. Çünkü hukukun hedefi adalettir. Hukuk bir kuraldan doğmaz ama kuralın hukuktan doğması gerekir. Bu kitap hazırlanırken, yerleşmiş, kökleşmiş yargı kararları temel alınmıştır. Bu kararların da bilimsel değer ve görüşlere ters düşmemiş olanları seçilmiştir. Bu tür kararları bulmak kolay değildir. Bu kitabı hazırlayabilmek için, on binlerce yargı kararı taranmıştır. "YARGITAY KARARLARINDA İNŞAAT HUKUKU SÖZLÜĞÜ" de böyle bir anlayışla hazırlanmıştır. Sadece sözcük ve deyimlerin tanımları yapılmamış kavram ve kuralların da açıklaması yapılmıştır. Bu açıklama bazen birkaç satır, bazen yarım sayfa, bazen bir tam sayfa uzunluğunda yer almıştır. Yargıtay'ın sözcük, kavram ve kuralları "tanımlama"sı çok az, açıklama ve değerlendirmesi ise "sonsuz"a yakındır. Bu nedenle kitap içindeki kavramlardan bazılarının uzun olması, Yargıtay'ın yaptığı değerlendirme ve açıklamanın sonucudur.