Yemekle ilişkinizde belki kısa bir zamandır belki uzun yıllardır zorlanıyorsunuz.
Belki aç geziyor belki sık sık aşırı yiyorsunuz. Belki kendinizi kusturuyorsunuz.
Belki onlarca kilo verdiniz ve geri aldınız. Belki zayıf olmaktan bıktınız. Belki hep
verilecek bir beş kilonuz oldu. Belki dilediğiniz bedene kavuşabilmek için bir
operasyon geçirdiniz. Belki bir beslenme uzmanından, bir terapistten ya da bir
hekimden destek aldınız. Belki bıktınız, yoruldunuz çaresiz ve yalnız
hissediyorsunuz. Bu kitabı iyileşmek isteyenler için yazdım. Henüz ergenliğinin
başlarında, genç yetişkinlik çağında ya da ileri yaşlarda olup da yemekle ilişkisiyle
barışmak isteyenler için.
Ne kadar zorlandığınızı tahmin edebiliyorum. Vakti zamanında yemekle ve
bedeniyle olan ilişkisinde oldukça zorlanmış bir genç kız, bu meselenin hayatı ne
kadar zorlaştırabilebildiğini büyüdükçe anlayan bir kadın, elindeki bilgiyi
paylaşarak umut olmak isteyen bir psikolog olarak yazdım.
Hiçbir şeyin değişmeyeceğini, yemekle ilişkinizin düzelmeyeceğini, sizin başarısız
ve yetersiz biri olduğunu fısıldayan o yanınıza sesleniyorum: Bu kitabı edinip
okumanız, içinizde iyileşmek isteyen bir yan olduğunun göstergesidir. Kendinize
sahip çıkan, iyi olmanızı isteyen ve iyileşme umudu olan bir yanınız var; evet, hâlâ
var. O yanınızı unutmayın.