Her işletmenin kendine özgü bir kuruluş hikâyesi vardır; ancak bu hikâyelerin tamamı sürdürülebilir başarıya ulaşamaz. Türkiye'de kurulan aile şirketlerinin önemli bir bölümü, ikinci kuşağa devredilemeden dağılmakta ya da işlevsiz hâle gelmektedir. Bu durumun temelinde kurumsal yönetişim eksikliği, güç odaklı çekişmeler ve zayıf iletişim yapıları yer almaktadır.

Bu eser, uzun yıllara dayanan saha gözlemleri ve danışmanlık deneyimleri ışığında, KOBİ'lerin (Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler) ve aile şirketlerinin karşılaştığı kurumsallaşamama problemlerini açıklamakta; kurumsal kültürün nasıl inşa edileceğini, kurumsallaşmanın hangi adımlarla başlatılabileceğini ve bu sürecin sürdürülebilir bir yapıya nasıl dönüştürülebileceğini sistematik biçimde ortaya koymaktadır.

Çalışmada; kurumsallaşmanın sadece teknik ve idari bir dönüşüm değil, aynı zamanda nesiller arası aktarım olanakları tanıyan bir zihniyet değişimi olduğu vurgulanmaktadır. Zira bir şirket geleceğe taşınmak isteniyorsa, yalnızca mevcut başarılarla değil, onları destekleyen güçlü kurumlar ve ilkelerle sürdürülebilir kılınmak zorundadır.

Bu kitap, aile şirketleri ve KOBİ'ler için sağlıklı bir kurumsallaşma modeli geliştirme isteği duyan yöneticilere, girişimcilere ve danışmanlara yönelik kapsamlı bir başvuru kaynağı olarak kaleme alınmıştır.

Ayrıca bu eser, yazar Metin Doğan'ın aile şirketleri, insan kaynakları, finans yönetimi, stratejik planlama ve KOBİ yapılanmaları üzerine kaleme aldığı diğer kitaplarla birlikte değerlendirildiğinde, uygulamaya dönük bütüncül bir kurumsallaşma perspektifi sunan önemli bir rehber niteliği taşımaktadır.