Bir yaz sabahının dinginliğinde, pedallara yüklenen umutlar, yolların acımasız gerçeğiyle çarpıştığı anda hayat bir daha eskisi gibi olmaz. Bir aracın kontrolsüz darbesiyle başlayan kaza, yalnızca bedenleri değil, hayalleri, dostlukları ve yarınlara dair bütün planları da paramparça eder. Ardında pedal izleriyle dolu sokaklar, gözyaşına bulanmış anılar ve sessizliğe gömülen bir şehir kalır.
Bu novella, bisikletli ölümlerinin birer sayıdan ibaret olmadığını, her kaybın bir isim, bir nefes, bir hikaye olduğunu hatırlatıyor. Kaybolan canların ardında kalan ailelerin,  arkadaşların ve eksik kalan hayatların iç burkan derinliğini gözler önüne seriyor.
Kaybolan bu acının akıl oyunları içinden, yasın içindeki umut ve kayıpların ardından süren mücadele... Bu kitap, okuyan herkese tek bir soru yöneltiyor: Bir pedal sesinin yokluğunu hangi sessizlik zihin oyunları durdurabilir?