Laura, sıradan bir gece geçirdiğini sanıyordu ta ki gölgelerin içinden çıkan korkunç yaratıkla göz göze gelene kadar! Gri ve lekeli teni, vahşi dişleri ve insan dışı bedeniyle bu varlık, doğanın bir hatası mıydı, yoksa unutulmuş bir kâbus muydu?

Kaçmalı mıydı, yoksa saklanmalı mı? Ancak korkudan kıpırdayamıyordu. Yaratık ona bakıyor, sanki ruhunun derinliklerini okuyordu. Ve sonra bir ses! Ormanda beliren bir siluet

Frank mı? Yoksa daha büyük bir tehlike mi?

Gece karanlığı yutarken, Laura'nın aklında tek bir soru yankılanıyordu: Gerçek korku henüz başlamadı mı?

Arthur Leo Zagat, korku edebiyatının gölgelerde saklı ustalarından biridir. Hikâyeleri, okuyucuyu sıradan dünyanın güvenli sınırlarından çekip bilinmeyenin karanlığına sürükler. Onun kaleminde, dehşet yalnızca canavarlarda değil, insanın en derin korkularında da hayat bulur. Zagatın anlatımı, keskin bir gerçekçilikle doğaüstü unsurları harmanlayarak gerilimi iliklere kadar hissettirir. Korku edebiyatında unutulmaz bir iz bırakan yazar, kasvetli atmosferleri ve tüyler ürperten sürprizleriyle hâlâ gece yarısı fısıldayan bir gölge gibi varlığını hissettirmeye devam ediyor.