Kitap, tasavvufun felsefi, ruhsal ve toplumsal boyutlarını inceleyerek, bireysel gelişimin ötesinde toplumsal değişime nasıl katkı sunduğunu ele alıyor. İlk bölümde tasavvufun bu yönleri derinlemesine inceleniyor. İkinci bölümde, İslami siyaset ve yönetim kavramları ile tarihsel temelleri tartışılıyor. Üçüncü bölümde ise mutasavvıfların siyasetle ilişkileri ve toplumsal huzur arayışları inceleniyor; Hasan el-Basrî, Gazzâlî, İbn Arabî ve İmam Rabbânî gibi önemli mutasavvıfların siyasal krizlere dair geliştirdikleri teoriler ele alınıyor. Dördüncü bölümde, Hint Alt Kıtası'ndaki tasavvufun tarihsel gelişimi ve toplumsal hareketlere olan etkileri tartışılıyor. Son bölümde ise tasavvuf temelli siyasi partiler ve organizasyonların Hindistan, Pakistan ve Bangladeş'teki modern siyasetteki etkileri analiz ediliyor.
Elininzediki eser, Hint Alt Kıtası'ndaki tasavvuf geleneği ile siyaset arasındaki derin etkileşimi inceliyor. Tasavvufun manevi yolculuğun ötesinde, toplumsal düzeni şekillendiren ve siyasal hareketleri yönlendiren bir güç olarak nasıl işlediğini araştırıyor. Hindistan, Pakistan ve Bangladeş'teki tasavvuf temelli siyasal hareketlerin, bölgedeki dini ve siyasal yapıları nasıl dönüştürdüğünü ve modern siyasal dinamiklere nasıl katkı sağladığını keşfetmek için önemli bir kaynak sunmaktadır.