Bugünkü beşeriyetin hangi alanda olursa olsun ilerlemede ulaştığı noktayı anlayabilmek, ancak Hz. Peygamber dönemiyle başlayıp günümüze kadar devam eden İslam medeniyetini incelemek, onun bütün özelliklerini ve inceliklerini anlamakla mümkündür.
İnsanın yaratıcısı ile ilişki kurma biçimi olan medeniyet üçlü bir ilişkiyi ortaya koymaktadır: Birinci derecede insan ile diğer insanlar arasındaki ilişkiler; ikinci derecede insanın çevresiyle, çevresindeki hayvanlar gibi canlı varlıklarla ilişkileri; üçüncü derecede ise insanın bitkiler ve cansız varlıklarla olan ilişkileri. İnsanın bu üçlü ilişkiyi başarıyla kurabilmesi, medeniyetin zirvesidir. Dolayısıyla bir yönden medenî olan, başka bir yönden medenî olmada geri kalmış olabilir. Hatta bir toplum bir yönden medenî iken başka bir yönden gayri medenî olabilir. Lakin medeniyetin tüm tariflerindeki değerleri bünyesinde barındıran tek medeniyet İslâm medeniyetidir.
Bu kitapta, sıradan bir medeniyetten değil, tüm toplumların kendilerini karşılaştırması gereken "model medeniyet"ten bahsedeceğiz. İslam medeniyetinin üstünlüğünün ve başarısının en büyük sırrının, onun Allah'ın Kitabı ve Rasûlullah'ın sünneti ile yakın ilişkisi olduğu oldukça açıktır. Çünkü bunlar, Müslümanı Rabbi, toplumu ve çevresi ile ilişkiyi güçlendirmeye yönelten iki kaynak olup bunlarda; her alanda, maddî alanlarda, eğlencede bile gelişmiş bir medeniyetin kurulmasını garanti eden kesin kanunlar ve konular mevcuttur.
Bu eserde; din, fennî bilimler, dinî ilimler, edebiyat, astronomi, tıp, eczacılık, ahlak vb. gibi hayatın tüm alanlarında Müslümanların kaydettikleri başarıları, konusunda otorite olan İslâm alimlerini, yenilikleri, icatları ve günümüz Batı Medeniyetinin kalkınmasının temelini oluşturan Müslüman bilim adamlarının buluşlarının ve kitaplarının bilgisini bulacaksınız. Böylece bu kitabı okuyan herkes, "Madem bu baş döndürücü ilerleme ve gelişmeye ulaştık, neden bu kadar krizle, sorunla, geri kalmış halde bu duruma geldik?" sorusunun cevabını öğrenecektir.