Hz. Peygamber'in vefatından kısa bir süre sonra, büyük bir fetih hareketine girşen, bir taraftan İran'ı bütünüyle ele geçirirken, diğer taraftan Doğu Roma'yı sarsarak Anadolu hududuna kadar ilerleyen ve Kuzey Afrika'yı kısa zamanda kendi topraklarına katarak Endülüs'e ulaşan ilk müslümanlar, bu devre içinde ele geçirdikleri bölgelerdeki insanların çeşitli din, mezhep, düşünce ve kültürleriyle karşılaşmışlardı. Bu değişik grupların inanç ve düşüncelerini araştırma, toplumu bilgilendirme ve İslam'la aralarındaki farkları ortaya koyma faaliyetleri, İslam bilginlerin tarafından, ilk devirlerden itibaren başlatılmış ve zaman içinde artarak devam etmiştir.